Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ZUGEHEN : German Turkish

" {'tsu:gebın} eklemek, katmak; izin vermek; itiraf etmek."

ZUGESTEHEN : German Turkish

" {'tsu:gışte:ın} kabul etmek; ödün vermek."

ZUGESTÄNDNIS : German Turkish

se {'tsu:gıştentnis} s ödün, taviz

ZUGIG : German Turkish

{'tsu:gih} cereyanlı

ZUGLEICH : German Turkish

{tsu'glayh} aynı anda, birlikte

ZUGLUFT : German Turkish

{'tsu:gluft} e hava cereyanı

ZUGREIFEN : German Turkish

" {'tsu:grayfın} kavramak, kapmak; (yemek) almak; fırsattan yararlanmak."

ZUGRUNDE : German Turkish

{tsu'grundı}
-gehen yok olmak, mahvolmak
legen dayandırmak, temel olarak almak
liegen (bir şeye) dayanmak, temelini oluşturmak,
richten yok etmek, mahvetmek

ZUGUNSTEN : German Turkish

{tsu'gunstın} lehine, yararına

ZUGUTE : German Turkish

{tsu'gu:tı}
-halten hesaba katmak, göz önünde bulundurmak kommen (birine) yararı dokunmak

ZUGVERBINDUNG : German Turkish

en {'tsu:kferbindung} e tren bağlantısı

ZUGVOGEL : German Turkish

e {'tsu:kfo:gıl} r göçmen kuş

ZUGÄNGLICH : German Turkish

e {'tsu:gang} r giriş

ZUHAUSE : German Turkish

{tsu'hausı} s ev

ZUHÄLTER : German Turkish

- {'tsu:heltır} r pezevenk

ZUHÖREN : German Turkish

{'tsu:hö:rın} dinlemek

ZUHÖRER : German Turkish

- {tsu:hö:rır} r dinleyici

ZUJUBELN : German Turkish

{'tsu:yu:bıln} tezahürat yapmak, tezahüratla karşılamak

ZUKLAPPEN : German Turkish

" {'tsu:klapın} kapanmak; kapamak."

ZUKLEBEN : German Turkish

{'tsu:kle:bın} (zarf) kapamak

ZUKNÖPFEN : German Turkish

{tsu:knöpfın} iliklemek, düğmelemek

ZUKOMMEN : German Turkish

{'tsu:komın} yaklaşmak

ZUKUNFT : German Turkish

" {'tsu:kunft} e gelecek; dilb. gelecek zaman."

ZUKÜNFTIG : German Turkish

" {'tsu:künftih} gelecek; gelecekte."

VIELERLEI : German Turkish

{'fi:lırlay} çeşitli