Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

ZUCKERRÜBE : German Turkish

n {'tsukırrü:bı} e şekerpancarı

ZUDECKEN : German Turkish

{'tsu:dekın} örtmek, kapamak

ZUDEM : German Turkish

{tsu:dem} bundan başka, üstelik

ZUDREHEN : German Turkish

{tsu:dre:ın} (musluk, vb.) kapamak

ZUDRINGLICH : German Turkish

{'tsu:dringlih} sırnaşık, arsız, sulu

ZUDRÜCKEN : German Turkish

{'tsu:drükın} kapamak. ein Auge- göz yummak hoş görmek

ZUERST : German Turkish

" {tsu-'e:rst} önce; ilk olarak; herşeyden önce."

ZUFAHRT : German Turkish

" {'tsu:felih} tesadüfen; tesadüfi."

ZUFALL : German Turkish

{'tsu:fa:rt} e (bir taşıtla bir yere) girme, giriş

ZUFLUCHT : German Turkish

{'tsu:flus} r akış

ZUFLUSS : German Turkish

e {'tsu:fal} r rastlantı

ZUFOLGE : German Turkish

{tsu'folgı} göre, gereğince, uyarınca

ZUFRIEDEN : German Turkish

{tsu'fri:dın} kıvançlı, memnun, hoşnut

ZUFRIEDENHEIT : German Turkish

{tsu:fri:dınhayt} e kıvanç, memnuniyet, hoşnutluk

ZUFRIEDENSTELLEN : German Turkish

{tsu'fri:dınştelın} hoşnut kılmak, memnun etmek

ZUFRIEDENSTELLEND : German Turkish

{tsu'fridınştelınt} kıvanç verici

ZUFRIEREN : German Turkish

{'tsu:fri:rın} donmak, buz bağlamak

ZUFUHR : German Turkish

en {'tsu:fu:r} e tedarik, temin

ZUFÄLLIG : German Turkish

{'tsu:fluht} e barınak, sığınak

ZUFÜGEN : German Turkish

" {tsu:fügın} katmak, eklemek; (acı, zarar) vermek."

ZUFÜHREN : German Turkish

" {'tsu:fü:rın} sevketmek; ithal etmek; sağlamak."

ZUG : German Turkish

"
.e {tsu:k} r tren; çekme; (hava) cereyan: özellik; (sigara) fırt; yudum; alay; ask takım."

ZUGABE : German Turkish

{'tsu:gabı} e ek, katkı, ilave

ZUGANG : German Turkish

" {'tsu:genglih} ulaşılabilir, erişilebilir; uysal, söz dinleyen."

ZUGEBEN : German Turkish

" {'tsu:ge:ın} kapanmak; olmak, vuku bulmak."