German Turkish
DANE : German Turkish
n {'de:nı} r Danimarkalı
DANEBEN : German Turkish
" {da'ne:bın} yanında; bundan başka."
DANEBENGEHEN : German Turkish
" {da'ne:bınge:ın} başarılı olmamak; isabet etmemek."
DANK : German Turkish
{dank} r teşekkür
DANK, : German Turkish
" {da'ge:gın} karşı, aleyhte; buna karşılık; öte yandan."
DANKBAR : German Turkish
" {'dankba:r} müteşekkir, minnettar; iyilikbilir."
DANKBARKEIT : German Turkish
{'dankba:rkayt} e şükran, minnettarlık
DANKE! : German Turkish
{'dankı} sağol(un), teşekkürler
DANKEN : German Turkish
{'dankın} teşekkür etmek
DANN : German Turkish
" {dan} sonra, ondan sonra; o zaman, o halde; bundan başka, bunun yanısıra, ayrıca."
DANN UND WANN : German Turkish
{'danuntvan} arasıra
DARAN : German Turkish
{'da:ran} yanında, yanıbaşında
DARAUF : German Turkish
{da'rauf} bunun üzerine, bundan sonra
DARAUFHIN : German Turkish
{'da raufhin, darauf'hin} bunun üzerine
DARAUS : German Turkish
{da'raus} bundan ondan
DARBIETEN : German Turkish
{'da:rbi:tın} sunmak, göstermek
DARBIETUNG : German Turkish
en {'da:rbi:tung} e oyun, gösteri
DARDANELLEN : German Turkish
{darda'nelın} (ç.) Çanakkale Boğazı
DARIN : German Turkish
{da:rin} içinde
DARLEGEN : German Turkish
" {'da:rle:gın} sergilemek, sunmak; açıklamak, anlatmak."
DARLEGUNG : German Turkish
en {'da:rle:gung} e açımlama
DARLEH(E)N : German Turkish
- {'da:rle:(ı)n} s ödünç
DARM : German Turkish
e {darm} r bağırsak
DARSTELLEN : German Turkish
" {'da:rştelın} göstermek, betimlemek; oluşturmak; canlandırmak, oynamak."
DARSTELLER : German Turkish
- {'da:rştelır} r sanatçı, oyuncu, canlandıran
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani