Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
DARSTELLUNG : German Turkish

en {'da:rştelung} e temsil tasvir, sunuş

DARUM : German Turkish

{da'rum} bunun için, bu yüzden: {'da:rum} çevresine, çevresinde

DARUNTER : German Turkish

{da'runtır} arasında, arasına !'da:runtırl altına, altında

DARÜBER : German Turkish

{'da:rü:bır} üzerine, üzerinde: {da'rü:bır} hakkında

DARÜBERHINAUS : German Turkish

undan başka

DAS : German Turkish

{das} Almanca'da cins isimlerin önlerine gelen üç Artikel'den biri: bu, şu, bunlar, şunlar

DASEIN : German Turkish

{'da:zayn} s varlık., mevcudiyet: hayat yaşam

DASS : German Turkish

{das} ki,
dığı,
diği

DASSELBE : German Turkish

{das'zelbı} aynı, eşi

DATEN : German Turkish

{'da:tın} (ç,) veri, veriler

DATENVERARBEITUNG : German Turkish

en {'da:tınferarbaytung} e bilgi işlem

DATIV : German Turkish

e {'da:tif} r dilb. e-hali, yönelme duruınu

DATTEL : German Turkish

n {'datıl} e hurma

DATUM : German Turkish

-ten {'da:tum} s günün tarihi

DAUER : German Turkish

" {,dauır} e süre, müddet; dayanıklılık."

DAUERHAFT : German Turkish

{'dauırhaft} sağlam, dayanıklı

DAUERN : German Turkish

{'dauırn} sürmek devam etmek

DAUERND : German Turkish

{'dauırnt} sürekli, devamlı

DAUERWELLE : German Turkish

n {'dauırvelı} e perma, permenant

DAUMEN : German Turkish

- {'daumın} r başparmak

DAUNENDECKE : German Turkish

n {'daunındekı} e kuş tüyü yorgan

DAVON : German Turkish

" {'da:fon, da'fon} bundan, ondan; onun hakkında."

DAVONKOMMEN : German Turkish

{da'fonkomın} paçayı sıyırmak, yakasını kurtarmak

DAVOR : German Turkish

" {'da:fo:r} önüne, önünde; daha önce."

DAZU : German Turkish

" {da'tsu:} bu amaçla, bunun için; {'da:tsu:} ek olarak."