Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
DEMONSTRATIV : German Turkish

{demonstra'ti:f} dilb. işaret..., gösterme

DEMONSTRATIVPRONOMEN : German Turkish

{demonstra'ti:fprono:mın} s işaret zamiri, gösterme adılı

DEMONSTRIEREN : German Turkish

{demon'stri:rın} gösteri yapmak

DEMORALISIEREN : German Turkish

{demorali'zi:rın} ahlãkını bozmak

DEMUT : German Turkish

{de:mut} e alçakgönüllülük

DEMZUFOLGE : German Turkish

{de mtsufolgı} buna göre, bunun sonucu olarak

DEMÜTIG : German Turkish

{de:mü:tih} alçakgönüllü

DEMÜTIGEN : German Turkish

{'de:mütigın} aşağılamak, alçaltmak. utandırmak

DEN : German Turkish

" {den} """"der"""" tanımlığının
i hali"

DENEN : German Turkish

{'de:nın} onlara, ki onlara

DENKART : German Turkish

en {'denk-a:rt} e düşünüş, anlayış, zihniyet

DENKBAR : German Turkish

{denkba:r} düşünülebilir, düşünülebilen, akla sığan

DENKEN : German Turkish

" {'denkın} düşünmek; sanmak."

DENKER : German Turkish

- {'denkır} r düşünür

DENKMAL : German Turkish

er {'denkma:l} s anıt

DENN : German Turkish

" {den} çünkü;
den.
dan; ya! yahu!."

DENNOCH : German Turkish

{'denoh} buna rağmen, buna karşın, yine de

DEPOT : German Turkish

{de'po:} s depo, ambar

DEPRESSION : German Turkish

en {depres'yo:n} e depresyon, çökkünlük, çöküntü

DEPRIMIEREN : German Turkish

{depri'mi:rın} canını sıkmak, umutsuzluğa düşürmek

DER : German Turkish

" {de:r} Almanca'da cins isimlerin önlerine gelen üç Artikel'den biri; bu, şu, o."

DERART : German Turkish

{'de:r-a:rt} bu şekilde, bu suretle

DERARTIG : German Turkish

{'de-a:rtih} bu(nlar) gibi, öyle

DERB : German Turkish

" {derp} patavatsız, kabaca; iriyarı, kaba, sert; pürüzlü."

DEREN : German Turkish

{'de:rın} onun, onların