Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
DAZUGEHÖREN : German Turkish

{da'tsu:gıhö:rın} ait olmak dahil olmak

DAZWISCHEN : German Turkish

{da'tsvişın} arasına, arasında, aralarında, aralarına

DAZWISCHENKOMMNEN : German Turkish

{da'tsvişınkomın} karışmak, araya girmek

DEBATTE : German Turkish

n {de'batı} e tartışma

DEBATTIEREN : German Turkish

{deba'ti:rın} tartışmak, görüşmek

DECK : German Turkish

e {dek} s güverte

DECKE : German Turkish

" n {'dekı} e örtü; tavan; yorgan. "

DECKEL : German Turkish

"
{'dekıl} r kapak; kap."

DECKEN : German Turkish

" {'dekın} örtmek; (masa) kurmak; (ihtiyaç) karşılamak"

DECKNAME : German Turkish

n {'dekna:mı} r takma ad, lakap

DECKUNG : German Turkish

" en {'dekung} e örtü; sp. savunma."

DEFEKT : German Turkish

{de'fekt} bozuk, kusurlu

DEFINIEREN : German Turkish

{defi'ni:rın} tanımlamak

DEFINITION : German Turkish

en {definits'yo:n} e tanım

DEFINITIV : German Turkish

{defini'ti:f} kesınti

DEFIZIT : German Turkish

{defit'si:t} s açık, fire

DEGEN : German Turkish

-{'de:gın} r kılıç, epe

DEGENERATION : German Turkish

en {degenerats'yo:n} e yozlaşma, soysuzlaşma

DEGENERIEREN : German Turkish

{degene'ri:rın} yozlaşmak

DEHNBAR : German Turkish

{'de:nba:r} uzayabilen, esnek

DEHNEN : German Turkish

" {'de:nın} uzatmak, germek, genişletmek; de. genişlemek, uzamak."

DEHNUNG : German Turkish

" en {'de:nung} e uzama; genişleme."

DEICH : German Turkish

e {dayh} r set, bent

DEIN : German Turkish

{dayn} senin

DEINERSEITS : German Turkish

{'daynırzayts} senin tarafından