Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
EINSCHREITEN : German Turkish

{'aynşraytın} karışmak

EINSCHRÄNKEN : German Turkish

{'aynşrenkın} kısıtlamak, sınırlamak

EINSCHRÄNKUNG : German Turkish

en {'aynşrenkung} e kısıtlama, sınırlama

EINSCHÄTZEN : German Turkish

" {'aynşaltın} eklemek: gerilim vefmek; (radyo vs.) açmak; (vites) geçirmek."

EINSCHÜCTERN : German Turkish

{'aynşühtırn} gözünü korkutmak, yıldırmak

EINSEHEN : German Turkish

" {'aynze:ın} kavramak, anlamak; gözden geçirmek."

EINSEITIG : German Turkish

{'aynzaytih} tek yanlı, tek yönlü

EINSENDEN : German Turkish

{'aynzendın} göndermek

EINSETZEN : German Turkish

" {'aynzetzen} takmak, yerleştirmek; kurmak."

EINSICHT : German Turkish

sn {'aynziht} e anlayış, kavrayış

EINSICHTSWOLL : German Turkish

" {'aynzih;sfol} anlayışlı."

EINSILBIG : German Turkish

" {'aynsilbih} tek heceli; suskun."

EINSPERREN : German Turkish

{'aynşperın} kapamak, kilitlemek: hapse atmak

EINSPRUCH : German Turkish

e {'aynşpruh} r itiraz, protesto, karşı çıkma

EINSPRUCHSRECHT : German Turkish

e {'aynşpruhsreht} s veto

EINST : German Turkish

" {'aynst} vaktiyle, eskiden; günün birınde, ileride."

EINSTECKEN : German Turkish

{'aynştekın} sokmak

EINSTEHEN : German Turkish

{'aynşte:ın} garanti etmek

EINSTEIGEN : German Turkish

{'aynştaygın} binmek

EINSTELLEN : German Turkish

" {'aynştelın} işe almak; ayarlamak; durdurmak; bırakmak, bitirmek; bir noktaya yöneltmek."

EINSTELLUNG : German Turkish

en {'aynştelung} e görüş, düşünüş, anlayış: tek. ayar

EINSTIG : German Turkish

{'aynştih} eski, önceki

EINSTIMMIG : German Turkish

{'aynştimih} birlikte: müz. tek sesli

EINSTRUZ : German Turkish

e {'aynşturts} r yıkılma, çökme

EINSTWEILEN : German Turkish

" {'aynstvaylın} şimdilik, geçici olarak; bu arada."