Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
EINSTWEILIG : German Turkish

{'aynstvaylih} geçici

EINSTÖCKIG : German Turkish

{'aynştökih} tek katlı

EINSTÜRZEN : German Turkish

{'aynştürtsın} yıkılmak, çökmek

EINTEILEN : German Turkish

{'ayntaylın} bölmek, bölüştürmek, dağıtmak, kısımlara ayırmak

EINTRACHT : German Turkish

{'ayntraht} e barışma, uyuşma, uzlaşma

EINTRACHTEN : German Turkish

{'ayntrahtın} yazmak, kaydetmek

EINTRAG : German Turkish

{'ayntre:klih} verimli, kazançlı

EINTRAGEN : German Turkish

"
.e {'ayntra:k} r kayıt; zarar."

EINTRAGUNG : German Turkish

" {'ayntrefın} varmak; olmak, gerçekleşmek."

EINTREFFEN : German Turkish

{'ayntra:gın} kaydetmek, geçirmek (deftere)

EINTRETEN : German Turkish

{'ayntre:tın} girmek

EINTRITT : German Turkish

" {'ayntrit} r giriş; başlangıç."

EINTRITTSKARTE : German Turkish

n {'ayntritskartı} e giriş bileti

EINTROCKNEN : German Turkish

{'ayntroknın} kurumak

EINTRÄGLICH : German Turkish

en {'ayntra:gung} e kayıt, tescil, yazma

EINTÄGIG : German Turkish

{'aynte:gih} bir günlük

EINTÖNIG : German Turkish

{'ayntö:nih} yeknesak, tekdüze

EINVERNEHMEN : German Turkish

- {'aynferne:mın} s uyuşma, uzlaşma

EINVERSTANDEN : German Turkish

se {'aynferştentnis} s onama, muvafakat

EINVERSTÄNDNIS : German Turkish

{'aynferştandın} kabul, oldu, tamam

EINWAND : German Turkish

- {'aynvandırır} r göçmen

EINWANDERER : German Turkish

e {'aynvant} r itiraz, karşı çıkma

EINWANDERUNG : German Turkish

en {'aynvandırung} e göç

EINWANDFREI : German Turkish

{'aynvantfray} kusursuz, mükemmel

EINWEGFLASCHE : German Turkish

{'aynve:gfılaşı} e geri verilmeyen şişe, depozitosuz şişe