Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
FARBE : German Turkish

" n {'farbı} e renk; boya."

FARBENBLIND : German Turkish

{'farbfernze:ın} s renkli televizyon

FARBFERNSEHEN : German Turkish

{'foylnis} e çürüme, çürüklük

FARBFILM : German Turkish

e {'farpfilm} r renkli film

FARBIG : German Turkish

{'farbih} renkli

FARBLOS : German Turkish

{'farplo:s} renksiz

FARBSTIFT : German Turkish

e {'farpştift} r boya kalemi

FARBSTOFF : German Turkish

e {'farbştof} r boya (maddesi)

FARN : German Turkish

e {fa'za:n} r sülün

FASAN : German Turkish

{'foystıl} r balyoz

FASCHING : German Turkish

e {'faşing} r karnaval

FASCHISMUS : German Turkish

{fa'şismus} r faşizm

FASCHIST : German Turkish

{ta'şist} r faşist

FASELN : German Turkish

{'fa:zıln} saçmalamak

FASER : German Turkish

n {'fa:zır} e lif, tel

FASERCHREIBER : German Turkish

- {'fa:zırşrabır} r keçeli kalem

FASERIG : German Turkish

{'fa:zırih} lif, lifli, telli

FASERMALSTIFT : German Turkish

e {'fa:zır-ma:lştift} r keçeli boya kalemi

FASS : German Turkish

sser {fas} s fıçı, varil

FASSADE : German Turkish

n {fa'sa:dı} e cephe

FASSBIER : German Turkish

e {'tasbi:r} s fıçı birası

FASSEN : German Turkish

" {'fasın} tutmak, yakalamak; kavramak, anlamak."

FASSUNG : German Turkish

" en {'fasung} e ılım, itidal; metin; çerçeve; duy; soğukkanlılık, sakinlik."

FASSUNGSLOS : German Turkish

{fasungslo:s} şaşkın

FASSUNGSVERMÖGEN : German Turkish

{'fasungsfermö:gın} s kavrama yeteneği, anlayış