Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

FAST : German Turkish

{fast} hemen hemen, az daha

FASTEN : German Turkish

{'fastın} oruç tutmak, perhiz etmek

FASTEN, : German Turkish

" {'fastın} s oruç; perhiz."

FATAL : German Turkish

" {fa'ta:l} uğursuz; utandırıcı, üzücü."

FAUL : German Turkish

" {faul} çürük; tembel."

FAULEN : German Turkish

{faulın} çürümek

FAULENZEN : German Turkish

{'faulentsın} haylazlık etmek, tembel tembel oturmak

FAULENZER : German Turkish

-{'faulentsır} r tembel, aylak

FAULHEIT : German Turkish

{'faulhayt} e tembellik

FAUST : German Turkish

en {favo'ri:t} r favori

FAVORIT : German Turkish

n {fa'yans} e çini

FAYENCE : German Turkish

{fa:l} solgun, soluk, renksiz

FEBRUAR : German Turkish

{fe:brua:r} r şubat

FECHTEN : German Turkish

{'fehtın} eskrim yapmak

FEDER : German Turkish

" n {'fe:dır} e yay; tüy; yazı kalemi."

FEDERHALTER : German Turkish

- {'fe:dırhaltır} r mürekkepli kalem

FEDERLEICHT : German Turkish

{'fe:dırlayh} tüy gibi (hafif)

FEDERUNG : German Turkish

en {'fe:dırung} e amortisör, süspansiyon

FEDERWAGE : German Turkish

n {'fe:dırva:gı} e dinamometre

FEE : German Turkish

n {fe:} e peri

FEGEN : German Turkish

{'fegın} süpürmek

FEHL : German Turkish

{fe:l} yanlış, başarısız

FEHLEN : German Turkish

{'fe:lın} eksik olmak, bulunmamak, olmamak

FEHLER : German Turkish

" {'fe:lır} r hata, yanlışlık; kusur, defo."

FEHLERFREI : German Turkish

{'fe:lırfray} hatasız, kusursuz