Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
GEWOHNHEIT : German Turkish

en {gıvo:nhayt} e alışkanlık

GEWOHNT : German Turkish

{gı'vo:nt} alışkın

GEWÄCHS : German Turkish

" e {gı'veks} s tümör; bitki."

GEWÄHR : German Turkish

" {gı've:rın} yerine getirmek; vermek, bahşetmek."

GEWÄHREN : German Turkish

" {gı'valtih} kuvvetli, güçlü; şiddetli; kocaman."

GEWÄHRLEISTEN : German Turkish

{gı've:rlaystın} garanti etmek, teminat vermek

GEWÄSSER : German Turkish

"
{gı've:bı} s dokuma; doku."

GEWÖHNEN : German Turkish

" {gı'vö:nın} alıştırmak; de. alışmak."

GEWÖHNLICH : German Turkish

" {gıvö:nlih} alışılagelmiş, sıradan; adi."

GEWÖLBE : German Turkish

- {gıvölhı} s kubbe, tonoz

GEWÜHL : German Turkish

" e {gı'vü:l} s karışıklık; kalabalık."

GEWÜRZ : German Turkish

e {gı'vürts} baharat

GEZEITEN : German Turkish

{gı'tsaytın} (ç.) inme ve kabarma, gelgit

GEZIEMEN : German Turkish

{gı'tsi:mın} de. yakışık almak

GEZIERT : German Turkish

{gı'tsi:rt} yapmacık, sahte

GEZWUNGEN : German Turkish

" {gı'tsvungın} zoraki; yapmacık; zar zor."

GEÜBT : German Turkish

{gıü:pt} deneyimli

GICHT : German Turkish

en {giht} e hek. gut

GIEBEL : German Turkish

- {'gi:bıl} r çatı tepesi

GIER : German Turkish

{gi:r} e hırs, açgözlülük

GIERIG : German Turkish

{'gi:rih} hırslı, açgözlü

GIESSEN : German Turkish

" {'gi:sın} dökmek; sulamak"

GIESSKANNE : German Turkish

n {'gi:skanı} e ibrik

GIFT : German Turkish

e {gift} zehir

GIFTIG : German Turkish

{'giftih} zehirli