Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

HAUTFARBE : German Turkish

n {'hautfarbı} e ten rengi

HAUTKRANKHEIT : German Turkish

en {haut'krankhayt} e deri hastalığı

HAUTPFLEGE : German Turkish

{'haufpfıe:gı} e cilt bakımı

HEBAMME : German Turkish

n {'he:b-amı} e ebe

HEBEBOCK : German Turkish

e {'hebıbok} r kriko

HEBEL : German Turkish

- {'he:bıl} r kaldıraç

HEBEN : German Turkish

{'hebın} kaldırmak, yükseltmek

HECHT : German Turkish

e {'heht} r turnabalığı

HECK : German Turkish

" e {hek} s (gemi) kıç, pupa; (oto) arka."

HECKE : German Turkish

n {'hekı} e çit

HEER : German Turkish

" e {he:r} s ordu; sürü."

HEFE : German Turkish

n {'he:fı} e maya

HEFT : German Turkish

" e {heft} s defter; broşür; nüsha, sayı."

HEFTAPPARAT : German Turkish

e {'heft-apara:t} r telli zımba

HEFTEN : German Turkish

" {'heflın} bağlamak, yapıştırmak; teyellemek."

HEFTIG : German Turkish

{'heftih} şiddetli, sert

HEFTIGKEIT : German Turkish

en {'heftihkayt} e şiddet, sertlik

HEFTKLAMMER : German Turkish

n {'heftklamır} e ataş

HEFTPTLASTER : German Turkish

- {'heftpflastır} s yapışkan, plaster

HEFTZWECKE : German Turkish

{'hefttsvekı} e raptiye

HEGEN : German Turkish

" {'he:gın} korumak; beslemek."

HEIDE : German Turkish

n {'haydı} r putperest, dinsiz

HEIDE, : German Turkish

n {'haydı} e fundalık, çalılık

HEIDELBEERE : German Turkish

n {'haydılbe:rı} e yaban mersini

HEIDENKRAUT : German Turkish

er {'haydınkraut} s funda, süpürgeotu