Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
HEIMREISE : German Turkish

en {'haymrayzı} e eve dönüş

HEIMTÜCKISCH : German Turkish

{'haymtükiş} fesatçı, kötü niyetli

HEIMWEG : German Turkish

e {'haymve:k} r dönüş yolu

HEIMWEH : German Turkish

{'haymve:} s yurtsama, nostalji

HEIRAT : German Turkish

en {'hayra:t} e evlenme

HEIRATEN : German Turkish

{'hayra:tın} evlenmek

HEIRATSANTRAG : German Turkish

e {'hayra:tsantra:k} r evlenme teklifi

HEISER : German Turkish

{'hayzır} kısık, boğuk

HEISS : German Turkish

{hays} çok sıcak, kızgın

HEISSEN : German Turkish

" {'haysın} denilmek, ismi olmak; anlamına gelmek; emretmek."

HEITER : German Turkish

" {'haytır} şen, neşeli; (hava) açık, bulutsuz."

HEIZEN : German Turkish

{'hsytsın} ısıtmak

HEIZKÖRPER : German Turkish

-{'haytskörpır} r radyatör

HEIZUNG : German Turkish

" en {'haytsung} e kalorifer; ısıtma."

HELD : German Turkish

en {helt} r kahraman, yiğit

HELDENTAT : German Turkish

en {'heldınta:t} e kahramanlık, yiğitlik

HELFEN : German Turkish

{'helfın} yardım etmek

HELFER : German Turkish

- {'helfır} r yardımcı

HELL : German Turkish

" {hel} aydınlık; (renk) açık."

HELLIGKEIT : German Turkish

" en {'helihkayt} e aydınlık, parlaklık; açıklık, berraklık."

HELLSEHER : German Turkish

- {'helze:ır} r kähin

HELM : German Turkish

e {helm} r miğfer

HEMD : German Turkish

e {hemt} s gömlek

HEMDBLUSE : German Turkish

n {'hemtblu:zı} e şömiziye bluz

HEMMEN : German Turkish

" {'hemın} engellemek; kösteklemek; (bir şeyden) alıkoymak."