German Turkish
UNGEHORSAM : German Turkish
{'ungıho:rza:m} itaatsız, söz dïnlemez
UNGEHORSAM (1) : German Turkish
{'ungıho:rza:m} r itaatsizlik
UNGEHÖRIG : German Turkish
{'ungıhö:rih} yakışıksız, uygunsuz
UNGEKLÄRT : German Turkish
{'ungıkle:rt} açıklanmamış, açıklığa kavuşturulmamış, kapalı
UNGELADEN : German Turkish
" {'ungıla:dın} boş, doldurulmamış; çağrılmamış."
UNGELEGEN : German Turkish
{`ungıle:gın} yersiz, uygunsuz
UNGELERNT : German Turkish
{'ungılernt} uzman olmayan, vasıfsız
UNGEMÜTLICH : German Turkish
{'ungımütlih} rahatsız, huzursuz
UNGENAU : German Turkish
{'ungınau} hatalı, kesin (tam) olmayan
UNGENIERT : German Turkish
{'unjeni:rt} teklifsiz, låubali, sırnaşık
UNGENIESSBAR : German Turkish
" {'ungıni:sba:r} yenmez, içilmez; kd. huysuz, çekilmez."
UNGENÜGEND : German Turkish
{'ungınü:gınt} yetersiz
UNGEPFLEGT : German Turkish
{'ungıpfle:kt} bakımsız
UNGERADE : German Turkish
{'ungıra:dı} (sayı) tek
UNGERECHT : German Turkish
{'ungıreht} haksız, adaletsiz
UNGERECHTIGKEIT : German Turkish
{'ungırehlihkayt} e hàksızlık, adaletsizlik
UNGERN : German Turkish
{'ungern} isteksizce, istemiyerek
UNGESCHEHEN : German Turkish
{'ungışe:ın} olmamış
UNGESCHICKLICHKEIT : German Turkish
{'ungışiklihkayt} e beceriksizlik, sakarlık
UNGESCHICKT : German Turkish
{'ungışikt} beceriksiz, sakar
UNGESETZLICH : German Turkish
{'ungızetslih} yasadışı, yolsuz
UNGESTRAFT : German Turkish
{'ungıştra:ft} cezasız
UNGESTÖRT : German Turkish
{'ungıştö:rt} rahatsız edilmemiş
UNGESTÜM : German Turkish
{'ungıştü:m} s atılgan, sert, şiddetli
UNGESUND : German Turkish
" {'ungızunt} sağlığa zararlı; hastalıklı."
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani