German Turkish
SCHLEIM : German Turkish
" [der] sümük; balgam; salya"
SCHLEIMEN : German Turkish
sümük salgılamak
SCHLEIMIG : German Turkish
sümüklü
SCHLEMMEN : German Turkish
zevk ve sefa içinde yaşamak
SCHLEMMER : German Turkish
[der] boğazına düşkün
SCHLEMMEREI : German Turkish
[die] boğazına düşkünlük
SCHLENDERN : German Turkish
sallana sallana yürümek
SCHLENDRIAN : German Turkish
[der] işi oluruna bırakma, kayıtsızlık
SCHLENKERN : German Turkish
sallamak
SCHLEPPE : German Turkish
[die] yerde sürünen uzun etek
SCHLEPPEN : German Turkish
" sürüklemek, çekmek; yedmek, yedeğinde götürmek"
SCHLEPPEND : German Turkish
yavaş, ağır
SCHLEPPER : German Turkish
" [der] traktör; römorkör"
SCHLEPPTAU : German Turkish
[das] çekme halatı
SCHLEUDER : German Turkish
" [die] sapan; mancınık; santrifüjör; çamaşır kurutma makinesi"
SCHLEUDERN : German Turkish
" atmak, fırlatmak; çamaşır makinesiyle kurutmak; patinaj yapmak"
SCHLEUDERPREIS : German Turkish
[der] damping fiyatı, sudan ucuz fiyat
SCHLEUDERSITZ : German Turkish
[der] (uçak) fırlatma koltuğu
SCHLEUDERWARE : German Turkish
[die] ucuz mal, sıra malı
SCHLEUNIG : German Turkish
derhal, çabuk, tez
SCHLEUNIGST : German Turkish
çarçabuk, bir an önce, olabildiğince çabuk
SCHLEUSE : German Turkish
[die] savak
SCHLICH : German Turkish
[der] dolap, numara, dalavere
SCHLICHT : German Turkish
" basit, sade, gösterişsiz; alçakgönüllü, mütevazı"
SCHLICHTEN : German Turkish
" düzeltmek, tesviye etmek; aralarını düzeltmek"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani