Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

SCHLITZ : German Turkish

" [der] yarık, çatlak; yırtmaç; çentik, kertik"

SCHLITZEN : German Turkish

yarmak, çatlatmak, yırtmak

SCHLITZÄUGIG : German Turkish

çekik gözlü

SCHLOHWEIß : German Turkish

kar gibi, bembeyaz

SCHLOSSER : German Turkish

" [der] çilingir; tesviyeci"

SCHLOSSEREI : German Turkish

" [die] çilingir atölyesi; tesviyehane"

SCHLOT : German Turkish

[der] baca

SCHLOTTERN : German Turkish

" titremek; sarkmak, pörsümek"

SCHLOß : German Turkish

" [das] kilit; saray, şato"

SCHLUCHT : German Turkish

[die] boğaz, dağ geçidi

SCHLUCHZEN : German Turkish

hüngür hüngür ağlamak

SCHLUCK : German Turkish

[der] yudum

SCHLUCKAUF : German Turkish

[der] hıçkırık

SCHLUCKEN : German Turkish

" yutmak; yutkunmak"

SCHLUDERN : German Turkish

üstünkörü iş görmek

SCHLUMMER : German Turkish

[der] uyku

SCHLUMMERN : German Turkish

uyumak

SCHLUND : German Turkish

[der] gırtlak, boğaz

SCHLUPFLOCH : German Turkish

" [das] giriş deliği; sığınak, barınak"

SCHLURFEN : German Turkish

ayakları sürüyerek yürümek

SCHLUß : German Turkish

" [der] son, nihayet; kapanış, kapanma; sonuç, netice; çıkarım"

SCHLUß MACHEN MIT : German Turkish

son vermek

SCHLUßLICHT : German Turkish

" [das] stop lambası; yarışma sonuncusu"

SCHLUßSTRICH : German Turkish

[der] son darbe

SCHLUßVERKAUF : German Turkish

[der] mevsim sonu satışı