German Turkish
SCHUTZ : German Turkish
" [der] koruma, himaye; savunma, müdafaa; barınak, sığınak"
SCHUTZANZUG : German Turkish
[der] koruyucu iş kıyafeti
SCHUTZBEFOHLENE : German Turkish
korunan kimse
SCHUTZBLECH : German Turkish
[das] çamurluk
SCHUTZBRILLE : German Turkish
[die] koruyucu gözlük
SCHUTZENGEL : German Turkish
[der] koruyucu melek
SCHUTZGEBIET : German Turkish
" [das] himaye altındaki devlet; koruma altındaki doğal bölge"
SCHUTZHAFT : German Turkish
[die] koruma amaçlı gözaltı
SCHUTZIMPFUNG : German Turkish
[die] koruyucu aşı
SCHUTZLOS : German Turkish
korumasız, korunmasız, savunmasız
SCHUTZMANN : German Turkish
[der] polis (memuru)
SCHUTZMAßNAHME : German Turkish
[die] önlem, tedbir
SCHUTZPATRON : German Turkish
[der] koruyucu aziz, koruyucu ermiş
SCHUTZUMSCHLAG : German Turkish
[der] kitabın üzerine geçirilen kap, gömlek
SCHUTZVORRICHTUNG : German Turkish
[die] emniyet tertibatı
SCHUß : German Turkish
" [der] atım, atış; silah sesi; (futbol) şut, vuruş; atkı, argaç; fışkırma"
SCHUßBEREICH : German Turkish
[der] kurşun menzili
SCHUßLINIE : German Turkish
[die] nişan hattı
SCHUßVERLETZUNG : German Turkish
[die] kurşun yarası
SCHUßWAFFE : German Turkish
[die] ateşli silah
SCHUßWEITE : German Turkish
[die] ateş menzili, kurşun erimi
SCHWACH : German Turkish
" güçsüz, dermansız, zayıf; yavaş; hafif; (ışık) kör"
SCHWACHHEIT : German Turkish
[die] zayıflık
SCHWACHKÖPFIG : German Turkish
aptal, mankafa, anlayışı kıt
SCHWACHSINN : German Turkish
[der] kretenizm, geri zekâlılık, eblehlik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani