Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SCHWARZMARKT : German Turkish

[der] karaborsa

SCHWARZSEHEN : German Turkish

" ruhsatsız televizyon izlemek; karamsar olmak"

SCHWARZSEHER : German Turkish

" [der] ruhsatsız televizyon izleyicisi; karamsar"

SCHWARZWEIß : German Turkish

siyah-beyaz

SCHWATZEN : German Turkish

sohbet etmek

SCHWATZHAFT : German Turkish

konuşkan, lafazan, dedikoducu

SCHWEBEBAHN : German Turkish

[die] havai hat, varagele

SCHWEBEBALKEN : German Turkish

[der] (jimnastik) denge aleti

SCHWEBEN : German Turkish

" süzülmek; muallakta kalmak; tehlikede olmak"

SCHWEFEL : German Turkish

[der] kükürt

SCHWEFELIG : German Turkish

kükürtlü, sülfürik

SCHWEFELSÄURE : German Turkish

[die] sülfürik asit

SCHWEIF : German Turkish

[der] kuyruk

SCHWEIFEN : German Turkish

dolaşmak, gezmek

SCHWEIGEGELD : German Turkish

[das] susmalık, sus payı

SCHWEIGEN : German Turkish

[das] susma, sessizlik

SCHWEIGEN : German Turkish

susmak, ses çıkarmamak

SCHWEIGSAM : German Turkish

" sessiz, suskun; az konuşan, ağzı var dili yok"

SCHWEIGSAMKEIT : German Turkish

[die] suskunluk

SCHWEIN : German Turkish

" [das] domuz; şans, talih, bal"

SCHWEINEFLEISCH : German Turkish

[das] domuz eti

SCHWEINEHUND : German Turkish

[der] hıyar, herifçioğlu, köpoğlu köpek

SCHWEINEREI : German Turkish

" [die] pislik; alçaklık, adilik; edepsiz fıkra"

SCHWEINESTALL : German Turkish

[der] domuz ahırı

SCHWEINISCH : German Turkish

domuz gibi, pis