Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

SPITZBUBE : German Turkish

" [der] hırsız, yankesici; madrabaz, dolandırıcı"

SPITZE : German Turkish

" [die] sivri uç; tepe, doruk; ağızlık; dantel, tentene; iğneli söz"

SPITZEL : German Turkish

[der] jurnalcı, muhbir, ispiyon

SPITZEN : German Turkish

" sivriltmek; (kurşunkalem) açmak"

SPITZENLEISTUNG : German Turkish

" [die] en yüksek verim; rekor; şaheser, başyapıt"

SPITZENLOHN : German Turkish

[der] azami ücret

SPITZFINDIG : German Turkish

kılı kırk yaran

SPITZIG : German Turkish

sivri

SPITZNAME : German Turkish

[der] lakap, takma ad

SPLITTER : German Turkish

" [der] kıymık; mermi parçası"

SPLITTERNACKT : German Turkish

çırılçıplak

SPONTAN : German Turkish

spontane, kendiliğinden

SPORT : German Turkish

" [der] spor; hobi"

SPORTLEHRER : German Turkish

(in [die])[der] beden eğitimi öğretmeni

SPORTLER : German Turkish

(in [die])[der] sporcu

SPORTLICH : German Turkish

sportif

SPORTPLATZ : German Turkish

[der] spor alanı

SPORTVEREIN : German Turkish

[der] spor kulübü

SPORTWAGEN : German Turkish

[der] spor araba

SPORTZEUG : German Turkish

[das] spor giyim

SPOTT : German Turkish

[der] alay, istihza

SPOTTBILLIG : German Turkish

sudan ucuz, para ile değil, yok pahasına

SPOTTEN : German Turkish

alay etmek, eğlenmek

SPRACHBEGABT : German Turkish

dile karşı yetenekli

SPRACHE : German Turkish

" [die] dil, lisan; konuşma yeteneği"