Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
SPRINGER : German Turkish

" [der] sıçrayan, atlayıcı; (satranç) at"

SPRINT : German Turkish

[der] sprint, kısa mesafe koşusu

SPRIT : German Turkish

[der] benzin, yakıt

SPRITZE : German Turkish

" [die] şırınga, enjektör; püskürteç"

SPRITZEN : German Turkish

" püskürtmek; fışkırtmak; enjekte etmek; sıçramak; fışkırmak"

SPRITZPISTOLE : German Turkish

[die] boya tabancası

SPROSSE : German Turkish

[die] merdiven basamağı, ayak, parmak

SPROß : German Turkish

" [der] filiz, fidan, sürgün; evlat, çocuk"

SPRUCH : German Turkish

" [der] özdeyiş, vecize; hikmet; karar, hüküm"

SPRUDEL : German Turkish

[der] madensuyu

SPRUDELN : German Turkish

fışkırmak, köpürmek, kaynamak

SPRUNG : German Turkish

" [der] atlama, sıçrama; çatlak"

SPRUNGBRETT : German Turkish

[das] tramplen

SPRUNGHAFT : German Turkish

" daldan dala konan; birdenbire değişen"

SPRUNGSCHANZE : German Turkish

[die] (kayakla) atlama tepesi

SPRÖDE : German Turkish

" gevrek, kırılgan; çekingen, ürkek"

SPRÖßLING : German Turkish

[der] evlat, çocuk

SPRÜHEN : German Turkish

" saçmak, püskürmek; serpiştirmek; kıvılcım sıçramak"

SPUCKE : German Turkish

[die] tükürük, salya

SPUCKEN : German Turkish

" tükürmek; kusmak"

SPUK : German Turkish

[der] hayalet, hortlak

SPUKEN : German Turkish

hayalet dolaşmak

SPULE : German Turkish

" [die] makara, bobin; masura"

SPUR : German Turkish

" [die] iz; zerre, nebze"

SPURLOS : German Turkish

iz bırakmadan