Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
STECHUHR : German Turkish

[die] kontrol saati

STECKBRIEF : German Turkish

[der] aranan suçluyu gösteren afiş

STECKDOSE : German Turkish

[die] priz

STECKEN : German Turkish

" sokmak; iğnelemek; (bitki) dikmek; (bir yerde) bulunmak, olmak"

STECKENBLEIBEN : German Turkish

saplanıp kalmak, ilerleyememek

STECKENLASSEN : German Turkish

yerinde bırakmak, yerinden çıkarmamak

STECKENPFERD : German Turkish

[das] hobi, düşkü

STECKER : German Turkish

[der] elektrik fişi

STECKNADEL : German Turkish

[die] topluiğne

STECKRÜBE : German Turkish

[die] şalgam

STECKZWIEBEL : German Turkish

[die] arpacık soğanı

STEG : German Turkish

" [der] yaya köprüsü; patika, subye"

STEHEN : German Turkish

" ayakta durmak; bulunmak, olmak; (gazete) yazmak, yazılı olmak; (saat) durmak; (giysi) yakışmak"

STEHEN BLEIBEN : German Turkish

ayakta kalmak

STEHENBLEIBEN : German Turkish

" (saat) durmak; durup kalmak, hareket etmemek"

STEHENLASSEN : German Turkish

" olduğu yerde bırakmak; el sürmemek; (sakal) büyütmek, bırakmak"

STEHLEN : German Turkish

çalmak, aşırmak

STEIF : German Turkish

" katı, sert; eğilmez, bükülmez; şiddetli, sert; ağdalı, koyu; resmi, teklifli"

STEIFHEIT : German Turkish

" [die] sertlik, katılık; tutukluk; resmilik, tekliflilik"

STEIGBÜGEL : German Turkish

[der] üzengi

STEIGE : German Turkish

" [die] dik yol; sandık, kasa"

STEIGEISEN : German Turkish

[das] tırmanma demiri

STEIGEN : German Turkish

" yükselmek; tırmanmak; artmak, çoğalmak"

STEIGEN AUF : German Turkish

inmek

STEIGEN IN : German Turkish

inmek