Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

STRAFARBEIT : German Turkish

[die] (öğrenciye) ceza ödevi

STRAFBAR : German Turkish

cezayı gerektiren

STRAFBARKEIT : German Turkish

" [die] cezayı gerektirirlik; suç, cürüm"

STRAFE : German Turkish

" [die] ceza; para cezası"

STRAFEN : German Turkish

cezalandırmak

STRAFF : German Turkish

" gergin; (üslup) kısa, özlü; sıkı, sert, şiddetli"

STRAFFEN : German Turkish

germek

STRAFGEFANGENE : German Turkish

hükümlü, mahkûm

STRAFGESETZBUCH : German Turkish

[das] ceza kanunu

STRAFKOLONIE : German Turkish

[die] mahkûmların gönderildiği sürgün yeri

STRAFPORTO : German Turkish

[das] taksa

STRAFPREDIGT : German Turkish

[die] şiddetli azar

STRAFRAUM : German Turkish

[der] ceza sahası

STRAFRECHT : German Turkish

[das] ceza hukuku

STRAFSTOß : German Turkish

[der] (futbol) penaltı

STRAFTAT : German Turkish

[die] suç, cürüm

STRAFZETTEL : German Turkish

[der] ceza bileti

STRAHL : German Turkish

" [der] ışın, şua; vektör"

STRAHLEN : German Turkish

ışın salmak, şua neşretmek

STRAHLENBEHANDLUNG : German Turkish

[die] radyoterapi

STRAHLENTHERAPIE : German Turkish

[die] radyoterapi

STRAHLUNG : German Turkish

[die] radyasyon, ışınım

STRAMM : German Turkish

" gergin; dimdik; çakı gibi, dinç, kuvvetli"

STRAMMSTEHEN : German Turkish

hazır ol vaziyetinde durmak

STRAMPELN : German Turkish

tepinmek