Ottoman Turkish
KİFÂYET : Ottoman Turkish
yeterlik
KİG : Ottoman Turkish
f. Göz çapağı
KİH : Ottoman Turkish
İrin, cerahat
KİHAL : Ottoman Turkish
(Kehl. C.) Kemâlini bulmuş kimseler. Kâmil insanlar. Olgunluk çağında bulunanlar
KİHALET : Ottoman Turkish
Göz için sürme yapma. Sürmecilik. * Göz doktorluğu. Göz hastalıkları bilgisi
KİHAN : Ottoman Turkish
(Kih. C.) Küçükler
KİHAN Ü MİHAN : Ottoman Turkish
Küçükler ve büyükler
KİHANET : Ottoman Turkish
(Bak: Kehânet)
KİHİN : Ottoman Turkish
f. Küçük, sagir
KİHTER : Ottoman Turkish
f. Yaşça en küçük olan
KİHTERÎ : Ottoman Turkish
f. Yaşça küçüklük
KİK : Ottoman Turkish
Uzun ve dar sandal
KİLAET : Ottoman Turkish
Korumak. Gözlemek. Muhafaza
KİLAR : Ottoman Turkish
f. Kiler
KİLAZ : Ottoman Turkish
Bodur, tıknaz kimse
KİLE : Ottoman Turkish
(C.: Kilel) İnce tülbendden yapılan cibinlik
KİLE : Ottoman Turkish
40 litrelik tahıl ölçüsü
KİLECE : Ottoman Turkish
(C.: Kilecât-Keyalic) Arpa. * Kile, mikyal
KİLEM : Ottoman Turkish
(Kelime. C.) Kelimeler, kelâmlar, sözler
KİLER : Ottoman Turkish
Erzak koymağa mahsus dolap. Yiyecek, içecek şeyler koyulan mahzen, anbar veya oda. (Bak: Kilar)
KİLİSA : Ottoman Turkish
f. Kilise
KİLİSE : Ottoman Turkish
Hıristiyanların mâbedi. Hıristiyan mezhebi
KİLK : Ottoman Turkish
f. Kalem. Kamış kalem. * Kamıştan ok
KİLK : Ottoman Turkish
kalem
KİLLE : Ottoman Turkish
Kesmez olmak. * Yorulmak. Müsterâh
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani