Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KİLS : Ottoman Turkish

Kireç, kireçtaşı

KİLSÎ : Ottoman Turkish

Kireçtaşı yapısında olan

KİLTE : Ottoman Turkish

Deste, demet

KİLVAZ : Ottoman Turkish

Tevrat'ın mukaddes sandığı

KİLYE : Ottoman Turkish

Böbrek

KİLYETEYN : Ottoman Turkish

İki böbrek

KİLYEVÎ : Ottoman Turkish

Böbrek şeklinde olan. Böbrekle ilgili

KİLÂ : Ottoman Turkish

Her ikisi, her iki (mânalarında olup dâima izâfet olur)

KİLÂ' : Ottoman Turkish

Saklamak, korumak

KİLÂB : Ottoman Turkish

(Kelb. C.) Köpekler

KİLÂB-I EHLİYE : Ottoman Turkish

Ehlî köpekler. Ev, çoban ve av köpekleri

KİMAD : Ottoman Turkish

Sıcak bez ile âzâyı kızdırmak

KİMAM : Ottoman Turkish

(Kimm. C.) Tomurcuklar. * Hayvan ağızlığı. Boyunduruk

KİMN : Ottoman Turkish

Saman

KİMYA : Ottoman Turkish

Basit cisimlerin hususiyetlerini, bu cisimlerin birbirlerine olan tesirlerini ve bundan ileri gelen birleşmeyi inceleyen ilim. Basit maddelerdeki değişikliği anlamağa çalışan ilim kolu. * Edb: Aşk. * İlâç. * Tas: Mevcud olana kanaat ve elde edilmesi mümkün olmayana ait arzuyu terk etmek

KİMYA-YI AVAM : Ottoman Turkish

Dünyanın kıymetsiz ve fâni olan şeylerini âhiret metalarına feda etmek

KİMYA-YI HAVAS : Ottoman Turkish

Kendinden geçip Allaha tam teslim olmak ve dönmek

KİMYA-YI SAADET : Ottoman Turkish

Rezaletlerden sakınıp nefsi tehzib ve tezkiye ve faziletleri kazanmak sureti ile nefsi tahliye etmek, süslemek, tezyin etmek. * İmâm-ı Gazalinin bir eserinin ismi

KİMYAGER : Ottoman Turkish

Kimyacı

KİMYEVÎ : Ottoman Turkish

Kimyâ ile alâkalı

KİMYÂ : Ottoman Turkish

ir ilim kolu, ilaç

KİMYÂGER : Ottoman Turkish

kimyacı

KİMYÂHÂNE : Ottoman Turkish

deneyevi

KİN : Ottoman Turkish

f. Gizli düşmanlık. Garaz. Buğz. Adâvet

KİN : Ottoman Turkish

gizli düşmanlık