Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KOF : Ottoman Turkish

İçi boş. Kovuk. * Aklı ve ilmi olmayan. Câhil

KOF : Ottoman Turkish

içi boş

KOKONA : Ottoman Turkish

Yaşlı rum kadını

KOLAĞASI : Ottoman Turkish

t. Eskiden mevcud olan yüzbaşı ile binbaşı arasındaki rütbe

KOLON : Ottoman Turkish

Fr. Sütun. * Matbaacılıkta, dizilen yazı sütunu

KOLONİ : Ottoman Turkish

Fr. Bir ülkenin, sınırları dışında işgal ettiği ve yönettiği ülkeye sıkı bağlarla bağlı arazi. * Başka bir memlekete yerleşmeğe giden göçmen topluluğu veya bir topluluğun yerleştiği yer. * Bir memlekette bulunan yabancılar topluluğu

KOLORDU : Ottoman Turkish

t. Ekseriyetle üç tümen ve diğer tamamlayıcı birliklerden kurulan askeri birlik

KOLORDU : Ottoman Turkish

ordunun bir bölümü

KOMANDO : Ottoman Turkish

(Portekizce) Ask: Müstakil olarak çalışan ve baskın, sabotaj v.b. gibi özel vazifeler yapan, az sayıda askerlerden kurulu birlik, çete

KOMBİNEZON : Ottoman Turkish

Fr. Tertib, düzenlemek. * Çare. * Kadın iç gömleği

KOMBİNEZON : Ottoman Turkish

tertip, düzenleme

KOMEDİ : Ottoman Turkish

yun. Cemiyetin gülünç ve kusurlu hâllerini ortaya koyan tiyatro eseri. * Uydurma, yapmacık hareket veya söz. * Gülünecek hareketler

KOMEDİYEN : Ottoman Turkish

İki yüzlü, riyakârlık gösteren. * Komedi oynayan tiyatro oyuncusu. Maskara

KOMİSER : Ottoman Turkish

Fr. Emniyet teşkilâtının meslek dereceleri içinde yer alan ve en az lise tahsilini yapmış, polis enstitüsünün orta ve yüksek kısmını tamamlamış üniformalı veya sivil memur

KOMİSYON : Ottoman Turkish

Fr. Meclis şubesi. Hususi surette teşkil olunan meclis. * Ticarette vasıtalık etme, dellâllık ücreti

KOMİSYON : Ottoman Turkish

özel bir maksad için kurulan heyet

KOMİTA : Ottoman Turkish

(Slavca) Maksadına ulaşmak için ekserî silah kullanan, siyasî, gizli ihtilaki cemiyet. Eşkiya

KOMİTA : Ottoman Turkish

siyasi bir maksat için bir araya gelenlerin gizli cemiyeti

KOMİTACI : Ottoman Turkish

Siyasi bir gayeye ulaşmak için, silâhlı mücadele yapan gizli bir topluluk veya teşkilâtın mensubu olan kimse

KOMİTE : Ottoman Turkish

Fr. Bir komisyon arasından seçilmiş âzası bulunan, bir iş için toplanan hey'et. Meclis şubesi. Hey'et

KOMİTE : Ottoman Turkish

ir iş için toplanan heyet

KOMPARTIMAN : Ottoman Turkish

Fr. Yolcu trenlerinde vagonların bölümlerle ayrılmış kısımlarından her biri

KOMPETAN : Ottoman Turkish

Fr. Bir işi iyi bilen. Bir şey hakkında yerinde kararlar alabilen kimse

KOMPLEKS : Ottoman Turkish

Fr. Bir anda kavranamıyacak şekilde çeşitli sebeblerden, unsurlardan meydana gelmiş. * Basit olmayan. Mürekkep. * İnsanların davranışlarına, ruh hâllerine yön veren birbirine bağlı şuuraltı hayallerinin bütünü

KOMPLEKS : Ottoman Turkish

karmaşık, şuur dışı meyillerin tümü