Ottoman Turkish
KOMPLO : Ottoman Turkish
Fr. Bir kişiye karşı toplu olarak alınan karar. Tuzak. Suikast
KOMPLO : Ottoman Turkish
ir kimse aleyhine alınan gizli karar
KOMPRİME : Ottoman Turkish
Fr. Toz halinde iken sıkıştırılıp ufak hap haline getirilmiş ilaç
KOMPRİME : Ottoman Turkish
hap
KOMÜNİZM : Ottoman Turkish
Fr. Cemiyet içinde fertlerin her türlü mülkiyet haklarını ve aile hayatını ve dini kaldırıp materyalizmi esas alan ve bütün mülkiyeti devlete mal eden bâtıl bir nazariye.(Şimalde koca bir devlet, gençlik hevesatını elde ederek, bu asrı fırtınalarıyla sarsıyor. Çünki: Akibeti görmiyen kör hissiyatla hareket eden gençlere, ehl-i namusun güzel kızlarını ibahe eder. Belki hamamlarında erkek kadın beraber çıplak olarak girmeleri ve izin vermeleri cihetinde bu fuhşiyatı teşvik eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarını helâl eder ki: Bütün beşer, bu musibete karşı titriyor. S.)(Evet hariçte iki cereyana karşı bu kahraman millet, Kur'an kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa küfr-ü mutlakı, istibdad-ı mutlakı, sefahet-i mutlakı ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini âlet ederek, dehşetli bir kuvvetle gelen bir cereyanı durduracak, ancak, İslâmiyet hakikatıyla mezcolmuş, ittihad etmiş ve bütün mâzideki şerefini İslâmiyette bulmuş olan bu milletteki din kuvveti ve iman bütünlüğüdür...Şimâldeki dehşetli anarşilik tohumunu saçan ve nesil ve milleti mahveden ve herkesin çocuklarını kendine alıp karabet ve milliyeti izale eden ve medeniyet-i beşeriyeyi ve hayat-ı içtimaiyeyi bütün bütün bozmağa yol açan kızıl tehlike... R.N.) (Bak: Anarşizm)
KONAK : Ottoman Turkish
Menzil, yolculukta gece vakti inilen yer. * Yolculukta bir yerde durma, dinlenme. İki menzil arasındaki yol. * Büyük ev, zengin ve mükellef ikâmetgâh. * Resmi dâire
KONDÜKTÖR : Ottoman Turkish
Fr. Kılavuz, memur, müdür. * Trenlerde vagon ve bilet işlerine bakan vazifeli kimse
KONFERANS : Ottoman Turkish
Fr. Dinleyicilere herhangi bir mevzu hakkında bilgi vermek gayesiyle yapılan konuşma
KONGRE : Ottoman Turkish
Fr. Çeşitli memleketlerden yöneticilerin, elçilerin ve delegelerin katılmasıyla yapılan toplantı
KONSEY : Ottoman Turkish
Fr. İdare vazifesi yüklenmiş kişilerin topluluğu. * Müzakere hâlinde bulunan kimselerin meydana getirdiği kurul. * Bu tarz bir toplantının yapıldığı yer
KONSOLİT : Ottoman Turkish
(Konsolide) Fr. Ana sermayenin ödeme tarihi belli olmayan ve yalnız faizi ödenen devlet tahvili
KONSOLOS : Ottoman Turkish
İtl. Yabancı ülkelerde yurttaşlarının haklarını korumak ve bağlı bulunduğu hükümete siyasî ve ticarî bilgileri vermekle vazifeli hariciye memuru
KONSTANTİNİYYE : Ottoman Turkish
istanbul
KONTENJAN : Ottoman Turkish
Fr. Alâkalıların her birine düşen miktar veya yer. Pay miktarı
KONTENJAN : Ottoman Turkish
ilgililerin her birine düşen pay ölçüsü
KONVOY : Ottoman Turkish
ing. Aynı yere giden nakil vasıtaları topluluğu. * Aynı yere nakledilen insan grubu. * Harb gemilerinin himayesinde sefer yapan yük gemileri katarı
KOPİL : Ottoman Turkish
Küçük Rum çocuğu. * Çapkın, külhani
KOR : Ottoman Turkish
t. Her tarafı iyice yanıp içine kadar ateş hâline gelmiş kömür veya odun parçası. * Askeriyede kolordu
KORDON : Ottoman Turkish
zincir
KORSAN : Ottoman Turkish
itl. Deniz haydutu. Deniz eşkiyası. * Başkaların haklarını zor kullanarak yiyen kimse. * Bir hakkı izinsiz olarak kullanan
KORSAN GEMİSİ : Ottoman Turkish
Deniz hırsızlığı ve korsanlık yapan gemiler. Düşman gemilerini basarak mallarını alan bir devletin donanma gemilerine de aynı ad verilirdi
KOSTANTINİYYE : Ottoman Turkish
İslâm dünyasında İstanbul için kullanılmış isimlerden biri
KOTRA : Ottoman Turkish
ing. Tek direkli, yelkenli, narin küçük gemi
KOY : Ottoman Turkish
Küçük körfez. Karanın içine girmiş, rüzgârdan saklı deniz parçası. Deniz koyuna benzer, çevresi mahfuz yer. Köşe, bucak
KOZMOPOLİT : Ottoman Turkish
Fr. Her yabancı şeye karşı alâka gösteren, milliyet duygularından mahrum kimse. * Çeşitli milletlerden insanları içine alan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani