Ottoman Turkish
KUTB : Ottoman Turkish
(Kutub) Dünyanın şimâl veya cenub uçları. (Güney ve kuzey taraflarının son kısımları.) * Elektrik cereyânını meydana getiren veya mıknatısın uçlarından her biri. * Dini bir meslek veya grubun başı. Bir çok müslümanların kendisine bağlandıkları azim ve büyük evliyaullahtan zamanın en büyük mürşidi
KUTB : Ottoman Turkish
üyük evliya
KUTB-U CENUBÎ : Ottoman Turkish
Güney kutbu
KUTB-U DEVRAN : Ottoman Turkish
Halife ve bu sıfatı alan Osmanlı padişahı
KUTB-U RİSALET : Ottoman Turkish
Risaletin başı. * Hz. Muhammed (A.S.M.)
KUTB-U ŞİMALÎ : Ottoman Turkish
Kuzey kutbu
KUTB-UD DİN : Ottoman Turkish
Dinin kutbu
KUTB-UL AKTAB : Ottoman Turkish
Kutubların başı. Hilafet-i mâneviye-i Muhammediye (A.S.M.). Velâyet-i mâneviye makamlarının en yükseği, nübüvvet-i Muhammediyeye (A.S.M.) veraset makamı olup, bu makama ancak Cenâb-ı Hakkın bir atiyyesi olarak nâil olunur. Bu makamda bulunan zât, Hakikat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) mazharı ve Esmâ-i İlâhiyenin câmi'idir. Her asırda bir tane bulunan bu zatların sonuncusu mezkur sıfatların en ekmeline mazhardır. Bu makam hakkında Gavs ve Kutbiyyet-i Kübrâ tâbirleri de kullanılır
KUTB-UL ÂRİFÎN : Ottoman Turkish
Ariflerin en ileri geleni, en büyüğü. Maddi, mânevi ve İlâhi ilim sahiblerinin başı. Ariflerin kutbu. (Bak: Aktâb)
KUTB-UZ ZAMAN : Ottoman Turkish
Zamanın en ileri gelen ve en büyük ârif ve mürşidi. (Bak: Aktâb)
KUTBE : Ottoman Turkish
Nişan okunun temreni. * Erkek ismi. * Nişanlara atılan ufak ok
KUTBEYN : Ottoman Turkish
İki kutub. Şimal ve cenub kutbu. Kuzey ve güney kutubları
KUTBİYE : Ottoman Turkish
Deve ve koyun sütünün birbirine karışması
KUTBİYET : Ottoman Turkish
(Bak: Kutb-ul aktab)
KUTBİYET : Ottoman Turkish
üyük evliyalık
KUTBUÂZAM : Ottoman Turkish
en büyük kutub, zamanın en büyük velîsi
KUTBÎ : Ottoman Turkish
(Kutbiye) Dünya kutuplarına ait. Onlarla alâkalı
KUTELA' : Ottoman Turkish
(Katil. C.) Öldürülmüş kimseler, maktuller
KUTİLE : Ottoman Turkish
(Katil. den) Katledildi, kahroldu veya kahrolası meâlindedir
KUTME : Ottoman Turkish
"Bozluk ve kızıllık olan renk. (O renkte olana ""aktem"" derler.) (Müe: Katmâ)"
KUTN : Ottoman Turkish
(C: Aktân) Pamuk
KUTNE : Ottoman Turkish
Geviş getiren hayvanların midelerinin bir bölümü. Şirden
KUTNİYE : Ottoman Turkish
Aşure tatlısı
KUTR : Ottoman Turkish
çap
KUTR (KUTUR) : Ottoman Turkish
Taraf. Canib. * Nahiye. Mahal. Arzın veya semânın bir ciheti. * Çap. * Bölük. Bölge. * Geo: Dairenin merkezinden geçip onu iki müsavi kısma bölen doğru parçası, çap
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani