Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KUVVE-İ ZÂKİRE : Ottoman Turkish

Hafıza. Ezberleme kuvveti. Ezber edici kuvvet

KUVVE-İ ŞEHEVİYE : Ottoman Turkish

Cinsi istek kudreti. Yemek, içmek, konuşmak, uyumak gibi kabiliyetler

KUVVE-İ ŞÂMME : Ottoman Turkish

Koku alma, koklama duygusu. Burun

KUVVET : Ottoman Turkish

Sükunette bulunan cisimleri harekete, hareket ettikleri sükunete getirmeğe muktedir olan sebeb. (Kuvvet, te'sir ettiği cisimlerin hâricindedir.)

KUVVET : Ottoman Turkish

güç

KUVVET-İ DEVLET : Ottoman Turkish

Devletin kuvveti

KUVVET-ÜZ ZAHR : Ottoman Turkish

Arka veren kuvvet. Yardımcı, imdadcı kuvvet. Geriden gelen yardımcı. * İcabında arkadan yardımcı olacak asker kuvveti. İmdâda hazır asker

KUVVETÜZZAHR : Ottoman Turkish

yardım kuvveti

KUVÂ : Ottoman Turkish

(Kuvvet. C.) Güçler. Kuvvetler. * Hisler. Hasseler. Takatler. * Şeriatın birer hükmü

KUVÂ : Ottoman Turkish

kuvveler

KUVÂ-İ DİNİYE : Ottoman Turkish

Dinî kuvvetler

KUVÂ-İ HAMSE : Ottoman Turkish

Beş duygu

KUVÂ-YI MİLLİYE : Ottoman Turkish

Milli kuvvetler. Bir milletin sahib olduğu kuvvetleri. * İstiklâl harbinde Anadoluda kurulan hükümet ve bu hükümetin askeri kuvvetleri

KUVÂ-YI SELÂSE : Ottoman Turkish

Üç kuvvet. (Kuvve-i şeheviye, kuvve-i gadabiye ve kuvve-i akliye.)

KUVÂ-YI UMUMİYE : Ottoman Turkish

Umumi kuvvetler

KUY : Ottoman Turkish

f. Karye, mahalle, sokak. * Yol. Semt

KUYA : Ottoman Turkish

Çok kusmak

KUYDAŞ : Ottoman Turkish

f. Aynı köyden olanlar. Köyleri aynı olan kimseler

KUYUD : Ottoman Turkish

(Kayd. C.) Kayıtlar. Resmi muâmelelerin veya her hangi bir şeyin kayıtları, deftere geçirilmeleri, yazılmaları

KUYUD-U İHTİRAZİYYE : Ottoman Turkish

Korunmak için ilerisine âid tedbir kayıtları. Bazı hakları kullanabilme şartı

KUYUDAT : Ottoman Turkish

Kayıtlar

KUYUDAT-I ATİKA : Ottoman Turkish

Eski kayıtlar

KUYÛD : Ottoman Turkish

kayıtlar, bağlar

KUZ : Ottoman Turkish

Bardak, kadeh. * Tas, çanak

KUZA' : Ottoman Turkish

Ağız ağrısı