Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KÜRR : Ottoman Turkish

(C: Ekrâr) Yediyüz bin kırksekiz dirhem. * Ölçek

KÜRRAS : Ottoman Turkish

Pırasa

KÜRRASE : Ottoman Turkish

(C: Kerâris) Elyazma kitapların sekiz sahifeden meydana gelen forması

KÜRRE : Ottoman Turkish

(Bak: Küre)

KÜRRE-İ HAR : Ottoman Turkish

Eşek yavrusu. Sıpa

KÜRREC : Ottoman Turkish

Top

KÜRREZ : Ottoman Turkish

İki yaşına girmiş doğan kuşu. * Kötü ve hâzık kimse

KÜRSİ : Ottoman Turkish

Oturulacak yüksekçe yer. Câmilerde vâizin, medreselerde müderrisin oturduğu yer. * Taht, serir. Erike. Koltuk. * Kaide. * Merkez. * Vazife. * Saltanat, kudret ve mülk. * Başkent, hükümet merkezi. * Mânevi makam. * Arş'ın altına bir semâ tabakası. (Bak: Arş)

KÜRSİ-NİŞİN : Ottoman Turkish

f. Tahtta oturan hükümdar, pâdişah. * Vâli. * Câmide vaaz eden

KÜRSU' : Ottoman Turkish

Bilek kemiğinin ucunun serçe parmak tarafında olan yumruca kısmı

KÜRSÎ : Ottoman Turkish

arşı azamın altındaki makam

KÜRSÜB : Ottoman Turkish

Kesbetmek, kazanmak, çalışmak. * Sert ve sağlam ağaç

KÜRSÜF : Ottoman Turkish

(C: Kerâsif) Pamuk

KÜRT : Ottoman Turkish

Müslüman bir kavim, o kavimden olan kişi

KÜRTAJ : Ottoman Turkish

Dölyatağı (rahim) veya kemik apsesi boşlukları içinde bulunan yabancı cisim veya hasta organları özel bir âletle çıkarıp almak işlemi. Rahmin temizlenmesi ameliyesi

KÜRUB : Ottoman Turkish

(Kerb. C.) Kederler, tasalar, kaygılar, gamlar

KÜRUM : Ottoman Turkish

(Kerm. C.) Üzüm kütükleri. Bağ kütükleri

KÜRUR : Ottoman Turkish

Bir şeyin tekrarlanması. * Geri çekmek. * Menetmek, engel olmak

KÜRUR-U A'VAM : Ottoman Turkish

Senelerin birbirini takib etmesi. Yılların ard arda geçmesi

KÜRUZ : Ottoman Turkish

Dühul etmek, girmek, dâhil olmak. * Bir kimseye ilticâ etmek, sığınmak

KÜRUŞ : Ottoman Turkish

(Keriş. C.) İşkembeler

KÜRZ : Ottoman Turkish

(C: Karaze) Çan. * Dağarcık, torba

KÜRÜK : Ottoman Turkish

f. Deve yavrusu

KÜS' : Ottoman Turkish

Tâbi olmak, ittiba etmek, uymak

KÜSAHA : Ottoman Turkish

Süprüntü