Ottoman Turkish
MEYTE : Ottoman Turkish
Hayvan leşi
MEYTEHÂR : Ottoman Turkish
Hayvan leşi yiyen
MEYVE : Ottoman Turkish
(C: Meyvecât) f. Meyva, yemiş
MEYVE-İ DİL : Ottoman Turkish
"""Gönül meyvesi"": Evlât, çocuk."
MEYVE-İ HUŞK : Ottoman Turkish
Kuru yemiş
MEYVEBAR : Ottoman Turkish
f. Yemiş veren, meyveli
MEYVECAT : Ottoman Turkish
(Meyve. C.) f. Yemişler, meyveler
MEYVEDAR : Ottoman Turkish
f. Yemişli, meyveli, meyve veren
MEYVEDÂR : Ottoman Turkish
meyveli
MEYVEFÜRUŞ : Ottoman Turkish
f. Meyve satan, yemiş satan. Manav
MEYVEHA : Ottoman Turkish
(Meyve. C.) f. Meyveler, yemişler
MEYYAL : Ottoman Turkish
Çok meyleden, eğilen. Çok istekli, düşkün
MEYYAL-İ İ'TİLÂ : Ottoman Turkish
Yükselmeğe çok meyilli ve istekli
MEYYAL-İ İNHİDÂM : Ottoman Turkish
Yıkılmak üzere bulunan. Neredeyse göçecek durumda olan
MEYYAN : Ottoman Turkish
Yalancı
MEYYİT : Ottoman Turkish
(Mevt. den) Ölü. Cansız. Ölmüş
MEYYİT : Ottoman Turkish
ölü, cansız
MEYYİT-İ MÜTEHARRİK : Ottoman Turkish
Hareket halindeki ölü. * Mc: Sağ olup, gayret sahibi olmayanlara söylenir
MEYYİT-İ SÂMİTE : Ottoman Turkish
f. Susan ölü. Sessiz ölü. * Hareketsiz
MEYYİTE : Ottoman Turkish
Hayvan leşi. * Kadın cenazesi
MEYYİTÂNE : Ottoman Turkish
f. Ölü gibicesine. Ölmüşçesine
MEYYÂL : Ottoman Turkish
meyilli, istekli
MEYZ : Ottoman Turkish
Ayırmak, birşeyi denklerinden üstün tutmak. * Bir yerden bir yere geçmek
MEYZER : Ottoman Turkish
(C: Meyâzir) Peştemal
MEYÂDİN : Ottoman Turkish
meydanlar
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani