Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

MUHASSIS : Ottoman Turkish

hususileştiren, ayıran

MUHASSISA : Ottoman Turkish

hususileştirici

MUHASIM : Ottoman Turkish

Düşmanlık eden. Düşman olan taraflardan biri. Hasım olan. Birbirini dâva edenlerden her biri. Karşı tarafı tutan

MUHASIMEYN : Ottoman Turkish

Bir dâvâ veya çekişmede birbirine karşı olan iki kimse

MUHASIMÎN : Ottoman Turkish

(Muhasım. C.) Düşmanlar, muhasımlar

MUHASIR : Ottoman Turkish

(C.: Muhasırîn- Muhasırûn) (Hasr. dan) Etrafının kuşatıp saran. Muhasara eden

MUHASIRÎN : Ottoman Turkish

(Muhâsır. C.) Muhasara edenler, etrafını kuşatanlar

MUHASIRÛN : Ottoman Turkish

(Muhasırîn) Düşmanı etraftan kuşatanlar. Muhasara edenler

MUHAT : Ottoman Turkish

İhâta olunmuş. Etrafı çevrilmiş. Etrafı kuşatılan. Bir şey içinde bulunan

MUHATAB : Ottoman Turkish

Söyleyeni dinleyen. Kendisine hitab edilen. * Gr: İkinci şahıs

MUHATAB İTTİHAZ ETMEK : Ottoman Turkish

Karşısındakilerini dinleyen. * Dinleyici kabul edip, sözünü dinliyor bilmek. * Konuşmaya lâyık görmek

MUHATABA : Ottoman Turkish

Birbirine söz söyleme, hitabetme. * Mc: Çekişme

MUHATABAT : Ottoman Turkish

(Muhâtaba. C.) Konuşmalar

MUHATARA : Ottoman Turkish

Tehlike. Korkulacak hâle tutulmak. * Zarar. Ziyan. Korku. * Tehlike ve zarar ihtimali olan

MUHATARA-İ İZMİHLÂL : Ottoman Turkish

Dağılma tehlikesi

MUHATARAT : Ottoman Turkish

(Muhatara. C.) Zararlar, ziyanlar, hasarlar. * Korkular. Tehlikeler

MUHATTAT : Ottoman Turkish

(Hatt. dan) Çizilmiş, resmi yapılmış

MUHATTATA : Ottoman Turkish

İstasyon

MUHATTIT : Ottoman Turkish

(Hatt. dan) Çizen, resmini yapan

MUHATIB : Ottoman Turkish

(Hutbe. den) Birine söz söyliyen. Hitâbeden

MUHAVELE : Ottoman Turkish

İsteme, taleb etme. Bir şeyi yapmaya girişme

MUHAVERAT : Ottoman Turkish

(Muhavere. C.) Konuşmalar. Muhâvereler. Karşılıklı görüşüp konuşmalar

MUHAVERE : Ottoman Turkish

(C.: Muhaverat) Konuşma. Görüşerek konuşma

MUHAVEZE : Ottoman Turkish

Muhalefet, uyuşmazlık

MUHAVVEF : Ottoman Turkish

Korkulu. Korkutulmuş