Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUHAVVEF : Ottoman Turkish

korkulu

MUHAVVEL : Ottoman Turkish

Hâvâle edilmiş. Ismarlanmış. Tebdil ve tağyir edilmiş. Değiştirilmiş. Bırakılmış

MUHAVVEL : Ottoman Turkish

ısmarlanmış, değiştirilmiş

MUHAVVEN : Ottoman Turkish

Hâinleşen. Tahvin edilen

MUHAVVET : Ottoman Turkish

Etrafına sur ve duvar çekilmiş yer

MUHAVVİC : Ottoman Turkish

Muhtaç edici

MUHAVVİF : Ottoman Turkish

Korkutan. Korkutucu

MUHAVVİF : Ottoman Turkish

korkutan

MUHAVVİFÂNE : Ottoman Turkish

f. Dehşetlice. Korkutucu bir vaziyette. Korkutmak suretiyle

MUHAVVİL : Ottoman Turkish

Başka hâle koyan. Değiştiren. Tahvil eden

MUHAVVİL : Ottoman Turkish

değiştiren

MUHAVVİL-ÜL HAVLİ VE-L AHVÂL : Ottoman Turkish

Havli, kuvveti ve hâlleri değiştiren, başka şekle sokan Cenâb-ı Hak (C.C.)

MUHAVVİLE : Ottoman Turkish

(Havl. den) Fiz: Elektrik cereyanını, akımını başka hâle koyan. Transformatör

MUHAVVIT : Ottoman Turkish

Duvar çeken, tahvit eden

MUHAYA : Ottoman Turkish

Bölünemiyen bir şeyi nöbetleşe ve sıra ile kullanma

MUHAYEE : Ottoman Turkish

Pay edilmesi ve bölünmesi mümkün olmayan bir şeyi sıra ile nöbetleşe kullanma

MUHAYENE : Ottoman Turkish

Belirli bir zaman için kiralama

MUHAYYA : Ottoman Turkish

Yüz, vech

MUHAYYEB : Ottoman Turkish

Yoksun bırakılmış, mahrum kılınmış

MUHAYYEBEN : Ottoman Turkish

Mahrum ederek. Yoksun bırakarak

MUHAYYEL : Ottoman Turkish

Tahayyül edilmiş. Hayâl olarak düşünülmüş. Zihinde tasarlanmış

MUHAYYEL : Ottoman Turkish

hayâl edilmiş

MUHAYYELAT : Ottoman Turkish

(Muhayyele. C.) Hayâl edilmiş olan şeyler. Muhayyel olan şeyler

MUHAYYEM : Ottoman Turkish

(Hayme. den) Çadırı kurulmuş ordugâh. * Kurulmuş çadır. * Çadırda yatan insan. Kamp yeri

MUHAYYEMGÂH : Ottoman Turkish

f. Ordu çadırlarının kurulduğu yer. Ordugâh