Ottoman Turkish
SEKERAT : Ottoman Turkish
Sarhoşluk. * Hayretler. şiddetler. * Mestlikler
SEKERAT-ÜL MEVT : Ottoman Turkish
Ölüm halindeki kimsenin kendinden geçmesi, can çekişmesi hali
SEKERÂT : Ottoman Turkish
ölüm hâli, kendinden geçmeler, esrimeler
SEKF : Ottoman Turkish
Bulmak
SEKİ : Ottoman Turkish
Direğin altında konulan taş ayak, kürsü taşı, kapıların yanlarında ve bahçelerde havuzların etrafında yapılan sed ve peyke, odaların zeminden yüksekçe olarak bir kısmına yapılan döşeme yerlerinde kullanılır bir tabirdir. * Atın ayağındaki beyaz nişana da bu ad verilir. (O.T.D.S.)
SEKİNE(T) : Ottoman Turkish
Sükûn ve itmi'nan, temkin. Nefisteki telâşın kesilmesi ile hâsıl olan kalb huzuru ve sükûneti. * Telâş ve hafifliğin zıddıdır. * Kalb rahatlığı, kalb kuvveti veren çok mühim bir duânın ismi. (Bu, Sekine isimli duâ, Hazret-i Ali Radıyallâhü Anh gibi evliyânın bildiği ve içerisinde ondokuz harfli ondokuz âyet bulunan çok mühim, sükûnet ve itmi'nan veren bir duâdır. Hizb-ül Envar-ül Hakaik-ın Nuriye'de mevcuttur.)
SEKİR : Ottoman Turkish
sekr, kendinden geçme hâli, sarhoşluk, esrime
SEKİT : Ottoman Turkish
Kırağı
SEKK : Ottoman Turkish
(C.: Sukûk-Sikâk) Çuvaldız. Çivi. * Alçaklık. * Dar nesne
SEKKA' : Ottoman Turkish
Su ulaştıran
SEKKAB : Ottoman Turkish
Delici, delen
SEKKAK : Ottoman Turkish
Bıçakçı, çakıcı
SEKKAKÎ : Ottoman Turkish
"(Hi:
626) Harzem'li olup edebiyat ve kelâm ilminde çok kıymetli ve mühim bir İslâm âlimidir. ""Miftâh-ül Ulûm"" isminde sarf ve nahivden ve aruz kafiyesinden bahseden eseri vardır. Sadeddin-i Taftazanî bu kitabı şerhetmiştir."
SEKKAR : Ottoman Turkish
Lânet eden kişi
SEKKARE : Ottoman Turkish
şarap yapan
SEKLA : Ottoman Turkish
Çocuğunu kaybeden kadın
SEKN : Ottoman Turkish
Sâkin olmak
SEKR : Ottoman Turkish
(Sekir) Sarhoşluk
SEKR : Ottoman Turkish
kendinden geçme hâli, sarhoşluk, esrime
SEKR-ÂVER : Ottoman Turkish
f. Sarhoş eden, sarhoşluk veren, baş döndüren
SEKRAN : Ottoman Turkish
Sarhoş, mest olan adam
SEKRE : Ottoman Turkish
Sarhoşluk. * Şaşkınlık. * Şiddet
SEKSEKE : Ottoman Turkish
Hamakat, ahmaklık
SEKTE : Ottoman Turkish
Durma, kısılma. * Kanın birdenbire durması. * Bir işin görülmesinde kesiklik, durgunluk hâsıl olmak. * Tecvidde: Kıraat esnasında nefes almadan sesi kesmeğe denir
SEKTE : Ottoman Turkish
durma, kesiklik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani