Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
SİTAM : Ottoman Turkish

Kılıcın ağızı

SİTAN : Ottoman Turkish

f. Alan, alıcı. Can-sitan $
Can alan

SİTARE : Ottoman Turkish

f. Yıldız, kevkeb

SİTARE-GÂN : Ottoman Turkish

Yıldızlar

SİTARE-İ RAHŞÂN : Ottoman Turkish

Parlak yıldız

SİTAYİŞ : Ottoman Turkish

f. Övme, medhetme. Medih

SİTAYİŞ : Ottoman Turkish

övme

SİTAYİŞ-KÂR : Ottoman Turkish

f. Medheden, öven

SİTAYİŞ-KÂRÂNE : Ottoman Turkish

Överek, medhetmek suretiyle

SİTAYİŞKÂRANE : Ottoman Turkish

överek

SİTEBR : Ottoman Turkish

f. Kalın, kaba, yoğun

SİTEM : Ottoman Turkish

f. Haksızlık, zulüm. * Nâzikâne çıkışma. * Eziyet, cefa

SİTEM : Ottoman Turkish

çıkışma, eziyet

SİTEM-DİDE : Ottoman Turkish

(C.: Sitemdidegân) Zulme uğramış, haksızlık görmüş

SİTEM-KEŞ : Ottoman Turkish

f. Zulme ve haksızlığa uğrayan. Zulüm çeken. Mazlum

SİTEM-KÂR : Ottoman Turkish

(C.: Sitemkârân) f. Haksızlık ve zulüm yapan. Zâlim

SİTEM-RESİDE : Ottoman Turkish

f. Siteme uğramış, zulme uğramış. Zulüm çekmiş

SİTEM-ÂMİZ : Ottoman Turkish

f. Hâin. İnsafsız, haksız

SİTİZ : Ottoman Turkish

(Sitize) f. Kavga, cidal, çekişme

SİTİZE-CU : Ottoman Turkish

f. Kavgacı

SİTİZE-KÂR : Ottoman Turkish

f. Kavgacı

SİTR : Ottoman Turkish

(C.: Estâr) Örtü. * Perde

SİTT : Ottoman Turkish

Hanım. (Aslı seyyidet iken muharref ve âmi arapçada sitt ve sitte olarak kullanılır.)

SİTTE : Ottoman Turkish

Altı. (6) Altılık

SİTTE : Ottoman Turkish

altı