Ottoman Turkish
SÜLME : Ottoman Turkish
Çatlak, gedik
SÜLT : Ottoman Turkish
Hububattan buğdaya benzer bir tanenin adı
SÜLTA : Ottoman Turkish
Uzun ok
SÜLTAH : Ottoman Turkish
Düz kaypak taş
SÜLUC : Ottoman Turkish
(Selc. C.) Karlar
SÜLUK : Ottoman Turkish
(Silk. den) Belli bir gruba girme. Bir yolu takib etme. Bir tarikata bağlanma. Mânevi terakki mertebelerinde devam etme
SÜLÂLE : Ottoman Turkish
soy
SÜLÛK : Ottoman Turkish
ir yola girmek, manen yükselmek
SÜLÜS : Ottoman Turkish
Üçte bir. Üç parçadan biri. * Bir yazı çeşidi
SÜLÜS : Ottoman Turkish
üçte bir
SÜLÜSAN : Ottoman Turkish
Üçte iki. Üç kısımdan iki kısım
SÜLÜSEYN : Ottoman Turkish
Üç parçada iki parça, üç kısımda iki kısım. Üçte iki
SÜLÜSÎ : Ottoman Turkish
Sülüsle, yani üçte birle ilgili. * Bir yazı sitili
SÜM : Ottoman Turkish
f. Dört ayaklı hayvanların tırnağı
SÜM'A : Ottoman Turkish
(Bak: Sum'a)
SÜMAK : Ottoman Turkish
Hâlis, sâfi
SÜMAME : Ottoman Turkish
(C.: Sümâm) Bir zayıf ot. * Cem etmek, toplamak, biriktirmek
SÜMANAT : Ottoman Turkish
(C.: Sümâni-Sümâniyât) Bıldırcın kuşu
SÜMENİYYE : Ottoman Turkish
Puta tapanlardan bir fırka
SÜMKAT : Ottoman Turkish
Kızıl, kırmızı, ahmer
SÜMM : Ottoman Turkish
Kumaş. * Şey. * Atıf harflerinden bir harf
SÜMMAK : Ottoman Turkish
"Türkçede ""tadım"" denilen ekşi taneler."
SÜMME : Ottoman Turkish
Bir tutam ot
SÜMME : Ottoman Turkish
sonra
SÜMMEHA : Ottoman Turkish
Yalan ve bâtıl nesne. * Yer ile gök arası. * Her tarafa dağılıp gitmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani