Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TAMA' : Ottoman Turkish

Hırsla istemek. Doymazlık. Aç gözlülük. Çok isteme. * Askerî fertlerin maaşları. (Kamus)

TAMA'KÂR : Ottoman Turkish

Aç gözlü. Cimri

TAMAEN : Ottoman Turkish

Tama' ederek. Hırsla. Cimrilikle

TAMAH : Ottoman Turkish

(Tımah
Tumuh) Bir şeye göz dikip bakma

TAMAH : Ottoman Turkish

açgözlülük

TAMAM : Ottoman Turkish

Bitme, bitirme, son, nihayet. * Tam, eksiksiz, noksansız. * Ne eksik ne fazla. * Münasib, uygun

TAMAM : Ottoman Turkish

eksiksiz, bütün

TAMAM-I ITTIRAD-I AHVAL : Ottoman Turkish

Bir kimsede var olan huy ve hasletlerin sekteye uğramadan biteviye devam etmesi, her zaman aynı durumu göstermesi

TAMAMEN : Ottoman Turkish

Büsbütün, eksiksiz ve tam olarak, mükemmel biçimde

TAMAMİYET : Ottoman Turkish

Bütünlük, tamamlık, tamlık

TAMAMİYET : Ottoman Turkish

tam olma

TAMAR (TIMÂR) : Ottoman Turkish

Yüksek mekan, yüce yer

TAMAT : Ottoman Turkish

f. Mânâsız ve uygunsuz söz

TAMELE (TAMLE) : Ottoman Turkish

Havuzun dibinde kalan balçık ve tortu

TAMH (TIMÂH) : Ottoman Turkish

Gözünü yukarı kaldırıp bakmak

TAMİK : Ottoman Turkish

derinleştirme, iyice inceleme

TAMİR : Ottoman Turkish

Hurması olan kişi

TAMİR : Ottoman Turkish

onarım

TAMİR BİN TAMİR : Ottoman Turkish

Aslı bilinmeyen kimse. * Pire

TAMİRÂT : Ottoman Turkish

onarımlar

TAMİS : Ottoman Turkish

Uzak

TAMİYE : Ottoman Turkish

Dudak kabarmak

TAMLES (TAMELLES) : Ottoman Turkish

Çörek

TAMM : Ottoman Turkish

Saçını kesmek. * Galebe etmek. Galib gelmek. * Yükselmek, yüce olmak. * Defnetmek, gömmek

TAMMA' : Ottoman Turkish

(Tama'. dan) Çok tama' eden