Ottoman Turkish
KAZİYE-İ YAKÎNİYYE : Ottoman Turkish
Man: Yakîni ifade eden kaziyyeye denir. Ya bedihiyye veya nazariyye olur
KAZİYE-İ ZANNİYE : Ottoman Turkish
"Man: Karineler ve emârelerden alınmış olan kaziyyeye denir ki; akıl galip zan ile hüküm eylerse de, onun nakzını dahi tecviz eder, bu cihetle zanniyatın cümlesi nazaridir."
KAZİYE-İ ZARURİYYE : Ottoman Turkish
Man: Tasdikat-ı akliyyeden olmakla zıddı mümkün olamıyacak surette kat'i olan bir nevi kaziyyedir
KAZİYE-İ ŞARTİYYE : Ottoman Turkish
"Man: İki cümleden ibâret, fakat bunlardan birinde olan hüküm diğerinde gösterilen şarta mütevakkıf olan, yâni; aralarında mülâzemet ve irtibat bulunan kaziyedir."
KAZİYE-İ ŞARTİYYE-İ MUTTASILA : Ottoman Turkish
Man: Mevzu ile mahmulü birer cümle olmakla, birinde bir şeyin üzerine olunan hüküm, diğerinde gösterilen şarta mütevakkıf olan kaziyyedir. (Eğer bir cisim ağır ise, bir yere yerleştirilmedikçe düşer gibi.)
KAZİYE-İ ŞARTİYYE-İ MÜNFASILA : Ottoman Turkish
Man: Mahmulü birden fazla olmakla bu mahmulllerin biri elbette mevzua isnad olunmak lâzım geldiğine hükmolunan kaziyyedir. (Adet ya tektir, ya çifttir) gibi
KAZİZ : Ottoman Turkish
Ufak taşlar, taş parçaları. * Topluluk, cemaat
KAZKAZ : Ottoman Turkish
Arslanın, kemiği parça parça etmesi. * Yavuz arslan
KAZKAZA : Ottoman Turkish
Kemiği parçalamak
KAZM : Ottoman Turkish
Kuru şeyler yemek. * Dişlerin etrafıyla bir şeyi ısırıp yemek
KAZR : Ottoman Turkish
Bir kimsenin peşinden gitmek
KAZUF (KAZİF) : Ottoman Turkish
Irak, uzak, baid
KAZULET : Ottoman Turkish
Kocaman
KAZUR : Ottoman Turkish
Temiz olmayan şeylerden sakınan kimse
KAZURAT : Ottoman Turkish
Pislikler, süprüntüler, insan pisliği
KAZURE : Ottoman Turkish
(C.: Kazurât) Pislik. * Mezbele, süprüntülük
KAZURÂT : Ottoman Turkish
pislikler
KAZUZE : Ottoman Turkish
Maşrapa
KAZZ : Ottoman Turkish
Büyük taş. * Topraklı olan. * Topluluk, cemaat
KAZZABE : Ottoman Turkish
Çok keskin
KAZZAFE : Ottoman Turkish
Sapan
KAZZAN : Ottoman Turkish
Pire
KAZZAZ : Ottoman Turkish
İpekçi. İpek yapan veya satan kimse
KAZZE : Ottoman Turkish
(C.: Kuzâ) Su üstündeki çörçöp. * Göze düşen çöp. * Gözün çapağı
KAZÂ : Ottoman Turkish
zarar veren olay
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani