Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MES'ULİYET : Turkish Risale

Mes'ul olma hâli. Yaptığı iş ve hareketten hesap vermeğe mecbur oluş

MESA : Turkish Risale

Akşam. Akşam vakti. Akşam olmak. * Gamlı olmak. * Öğleden güneş batıncaya kadarki vakit

MESA' : Turkish Risale

Kuyumcu eşyası

MESA'LEBE : Turkish Risale

Tilkisi çok olan yer

MESAB : Turkish Risale

Rücu edecek, geri dönecek yer. Kuyu ağzında su çeken kimsenin durduğu yer. * Havuz ortası. * Suyun biriktiği yer

MESABE : Turkish Risale

Derece. Menzile. Rütbe. * Sevab yeri. * Merci, melce'

MESABİH : Turkish Risale

(Misbah. C.) Lâmbalar. Fenerler. Siraclar

MESACİD : Turkish Risale

Mescidler. Namazgâhlar. Küçük namaz yerleri

MESAET : Turkish Risale

Fena ve kötü bir iş yapma. Fenalık etme

MESAFAT : Turkish Risale

(Mesâfe. C.) Mesafeler. Uzaklıklar

MESAFE : Turkish Risale

Uzaklık. Uzunluk. * Ara. * Bir nevi uzaklık ölçme usulü

MESAFF : Turkish Risale

(Saff. dan) (C.: Mesâff) Sıra sıra dizilme yeri

MESAFİR : Turkish Risale

(Mesfer. C.) Bir şeyin görülen tarafları

MESAG : Turkish Risale

Açlık. * Geçmesi kolay olan. * İtibar, değer. * İzin. Müsaade. Ruhsat, cevaz

MESAG-İ KANUNÎ : Turkish Risale

Kanunen izin ve ruhsat verilmiş

MESAG-İ ŞER'Î : Turkish Risale

Şeriatın verdiği izin

MESAH (MÜSUHA) : Turkish Risale

Yemeğin tatsız ve tuzsuz olması

MESAHA : Turkish Risale

Genişlik. * Genişlik ölçme

MESAHİF : Turkish Risale

Sahifeler. Kitap sahifeleri. * Kur'anlar. Mushaflar

MESAJ : Turkish Risale

Fr. Sözle veya yazı ile gönderilen haber. * Bir devlet adamının veya makam sahibi şahsiyetin, diğer bir şahsiyete veya cemaate gönderdiği yazılı haber

MESAK : Turkish Risale

Bir şey ileri sürmek. * Sevk edilecek yer

MESAK-I KELÂM : Turkish Risale

Kelâmın sevk edildiği yer, maksad

MESAKIB : Turkish Risale

(Miskab C.) Delme âletleri, matkablar

MESAKIL : Turkish Risale

(Mıskal. C.) Cilâlayan veya parlatan âletler

MESAKIT : Turkish Risale

(Maskat ve Maskıt. C.) Bir şeyin düştüğü yerler. * İnsanın doğduğu yerler