Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MUSAHHİHÎN : Turkish Risale

(Musahhih. C.) Musahhihler, tashih işi ile uğraşanlar

MUSAHHİN : Turkish Risale

(Sahn. den) Isıtan, ısıtıcı. Teshin eden

MUSAHHİR : Turkish Risale

Teshir eden. Elde eden. Zabt eden. * İstenilen hâle koyan. * Birine bağlayan

MUSAHHİR-ÜŞ ŞEMSİ VE-L KAMER : Turkish Risale

Güneş'i ve Ay'ı teshir eden, istediği şekilde idare eden Cenab-ı Hak (C.C.)

MUSAHÎ : Turkish Risale

Bir şeyin hâlisi. Seçilip ayrılmışı

MUSAHİB : Turkish Risale

Beraber sohbet eden. Arkadaş. Arkadaşlık eden. Birlikte bulunan

MUSAHİBE : Turkish Risale

Kadın musâhib. Kadın arkadaş

MUSAKKA : Turkish Risale

(Saky. den) Sulanmış, sakyedilmiş

MUSAKKAB : Turkish Risale

(Sakb. dan) Delinmiş, teskib olunmuş

MUSALAHA : Turkish Risale

Karşılıklı anlaşmak. Barışmak. Sulh akd etmek

MUSALAHAT : Turkish Risale

(Musâlaha. C.) (Sulh. dan) Karşılıklı anlaşmalar. Barışlar

MUSALE : Turkish Risale

Kuyudan ince akan damla. * Harman sonunda kalan kesmik. * Arpa ve buğday kapçığı. (Tane onun içinde olur.)

MUSALEHUN ANH : Turkish Risale

İstenen ve iddia edilen şey

MUSALLA : Turkish Risale

Namaz kılınan yer. * Cami avlusunda cenaze namazı kılmaya aid yer

MUSALLA TAŞI : Turkish Risale

Namazı kılınmak için cenazenin konulduğu yüksekçe taş

MUSALLAT : Turkish Risale

Rahatsız eden. Tasallut eden. Sataşan

MUSALLEB : Turkish Risale

(Sulb. dan) Katılaştırılmış

MUSALLÎN : Turkish Risale

(Musalli. C.) Namaz kılanlar, dua edenler

MUSALLİ : Turkish Risale

(Salat. dan) Namaz kılan. Beş vakit namaza devam eden. (Bak: Salât)

MUSALLİT : Turkish Risale

(Salâtet. den) Birine musallat eden. Peşini bırakmayıp sataştıran

MUSALİH : Turkish Risale

Sulh yapan, barışan

MUSAMAHA : Turkish Risale

İyilikle, lütufla muamele. * İdare edip, kusuru görmezden gelme

MUSAMIS : Turkish Risale

Her nesnenin hâlisi ve aslı

MUSAMMAT : Turkish Risale

Edb: Beyitleri kafiyeli ve dört kısımdan ibaret olan manzume

MUSAMMEM : Turkish Risale

(Samm. dan) Tasmim olunmuş. Kat'i olarak karar verilmiş. Kararlaşmış. Hakkında karar verilmiş olan