Multilingual Turkish Dictionary Turkish Risale

MUZAHRAFAT : Turkish Risale

(Bak: Müzahrafât)

MUZAHÎ : Turkish Risale

Benzeyen, benzeyici

MUZALLA' : Turkish Risale

Kabuğu üzerinde beş dilim olan kavun

MUZALLEL : Turkish Risale

(Zıll. dan) Gölgeli, gölgelenmiş

MUZARAA : Turkish Risale

Arşınla satma

MUZAREBE : Turkish Risale

Vuruşmak. Cenk etmek. * Bir yerden diğer yere gidip seyretmek

MUZARREB : Turkish Risale

Kaba dikişli kaftan

MUZARRİS : Turkish Risale

Her şeyi tecrübe eden kimse

MUZARİ' : Turkish Risale

Ortak. Arkadaş.Benzer, müşabih. * Gr: Geniş zamanı ifade eden fiil hali. "Yazar, okur, görür, gelir" gibi. * Edb: Aruz kalıplarından birisinin ismi

MUZAYAKA : Turkish Risale

(Bak: Müzayaka)

MUZAYE : Turkish Risale

Küçük sidik kabı

MUZAYEFE : Turkish Risale

Ziyâfet vermek. * Birbirine konaklamak

MUZBAT : Turkish Risale

Kül içinde pişirilen ekmek

MUZCER : Turkish Risale

Sıkıntılı, ıztırablı

MUZCİR : Turkish Risale

Sıkıntı ve ıztırab veren

MUZDAR : Turkish Risale

(Bak: Muztar)

MUZE : Turkish Risale

f. Çizme

MUZE-DUZ : Turkish Risale

(C.: Muze-duzân) Çizmeci, çizme yapan

MUZE-DUZÎ : Turkish Risale

f. Çizmecilik

MUZGA : Turkish Risale

(Bak: Mudga)

MUZHİR : Turkish Risale

(Bak: Müzhir)

MUZIR : Turkish Risale

(Muzırra) Ziyan veren, zararlı, zarara sokan

MUZIRRÎN : Turkish Risale

Zararlar, zarar verenler

MUZLİM : Turkish Risale

Karanlık. Zulmetli. Dehşetli. Siyahlık. Siyah. * Bilinmeyen. Meçhul

MUZMAHİL : Turkish Risale

Çökmüş. Darmadağın olmuş. Perişan olmuş