Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MUVAKEBE : Turkish Risale

Bir işe sebat ve gayret gösterme

MUVAKERE : Turkish Risale

Tarladan çıkan mahsulden bir kısmını almak şartıyla birlikte ekme

MUVAKKAR : Turkish Risale

(Vekar. dan) Ağırlanmış, saygı gösterilmiş olan. * Ağırbaşlı, vakarlı, ciddi

MUVAKKARAN : Turkish Risale

Vakarla, ciddiyetle, ağırbaşlılıkla. * Ağırlanmış, saygı gösterilmiş olarak

MUVAKKAS : Turkish Risale

Dolu, memlu

MUVAKKAT : Turkish Risale

Vakitli. Geçici. Fâni. Devamlı olmayan

MUVAKKATEN : Turkish Risale

Az bir zaman için, şimdilik, geçici ve muvakkat olarak

MUVAKKIF : Turkish Risale

Durduran. Tevkif eden. Alıkoyan. Vakf ettiren

MUVAKKİR : Turkish Risale

(Vekar. den) Ağırlayan, saygı gösteren

MUVAKKİT : Turkish Risale

Vakti tâyin eden. * Tam ayarlı saat

MUVALAT : Turkish Risale

Dostluk, karşılıklı sevgi. Yardım, koruma

MUVANESET : Turkish Risale

(Üns. den) Birbirine alışıp berâber yaşama. Ünsiyet peydâ etme. * İnsana alışma, insandan kaçmayış

MUVANİS : Turkish Risale

(Üns. den) İnsana alışık, insandan kaçmayan. * Ünsiyet peydâ eden, birbirine alışıp birlikte yaşıyan

MUVARAT : Turkish Risale

Bir şeyi örtüp gizleme

MUVAREDAT : Turkish Risale

(Muvârede. C.) (Vürud. dan) Gelen şeyler. * Aklı gelen şeyler. İlhamlar

MUVAREDE : Turkish Risale

(C: Muvâredât) (Vürud. dan) Girip gelme. * İki şâirin, birbirlerinden habersiz olarak, tesâdüfen aynı beyitleri söylemeleri

MUVARESE : Turkish Risale

(Mirâs. dan) Birbirinden miras yeme

MUVASAKA : Turkish Risale

Birbirine söz verip anlaşma

MUVASALA : Turkish Risale

Vâsıl olmak. Erişmek. Ulaşmak

MUVASAT : Turkish Risale

Yardım, dostluk, muavenet, iyilik. * Ölen bir memurun ailesine maaş bağlama

MUVASEBE : Turkish Risale

Birbirinin üstüne atlama, zıplama, sıçrama

MUVASSA : Turkish Risale

Tavsiye olunan

MUVAT : Turkish Risale

Ölüm, mevt

MUVATTA : Turkish Risale

(Bak: İmam-ı Mâlik)

MUVAYESE : Turkish Risale

Yeise, kedere düşürme