Turkish Risale
MUZMER : Turkish Risale
Gizli, saklı, örtülü. İzmar edilmiş. İçinde saklı kalmış
MUZMER-İ HAKAİK : Turkish Risale
Saklı, gizli kalmış, meydana çıkarılmamış hakikatler. Hakikatlerin gizlisi
MUZMERAT : Turkish Risale
(Muzmer. C.) Örtülü, saklı, gizli, dışarı vurulmamış
MUZMİR : Turkish Risale
Meydana çıkarmayan. İçinde saklayan. İzmar eden. Gizli tutan
MUZMİR (MUZAMMİR) : Turkish Risale
Gazâ veya yarış için atını hazırlayıp terbiye eden kişi
MUZTABİ' : Turkish Risale
Ridâsını sağ koltuğu altından çıkarıp sol omuzuna atan kişi
MUZTACİ' : Turkish Risale
Yan tarafına uzanan, yan üstü yatan
MUZTACİAN : Turkish Risale
Yan üstü yatarak, yan tarafına uzanarak
MUZTAHİD : Turkish Risale
Arslan. * Kahredici. * Cefâ eden
MUZTALİ' : Turkish Risale
Kavi, kuvvetli kimse
MUZTAR : Turkish Risale
Zorlanmış. Cebr olunmuş. Mecbur kalış. Çaresiz kalıp başı sıkılan
MUZTARIM : Turkish Risale
Alevlenen, ıztıram eden
MUZTARRÎN : Turkish Risale
Çaresizler. Sıkıntı içinde olanlar.(Arkadaş! Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır. Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük bir şey, en küçük bir şeye musahhar ve muti olur. Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir ve kalbi kırık bir mâsumun duâsı hürmetine, denizin fırtınası, şiddeti, hiddeti inmeğe başlar. Demek duâlara cevap veren Zât, bütün mahlukata hakimdir. Öyle ise, bütün mahlukata dahi Hâliktir.
.. M.N.)
MUZTARİB : Turkish Risale
(Muzdarib) (Darb. dan) Sıkıntılı. Iztırab çeken. Hasta. Bir tarafı sızlayan. Ağrıyan. Ağlayan
MUZTARİBANE : Turkish Risale
f. Rahatsız olarak, ıztırab ve sıkıntı çekerek
MUZUR : Turkish Risale
Sütün ekşimesi. Mübâlagalı ism-i fâil
MUZÎ' : Turkish Risale
Meydana çıkaran, açığa vuran
MUZÎF : Turkish Risale
Misâfir kabul eden
MUZÎK : Turkish Risale
(Mudîk) Sıkan, sıkıştıran, darlaştıran
MUZİLL : Turkish Risale
Zelil kılan. Zillete düşüren. * Adileştiren
MUÂVAZA : Turkish Risale
İki tarafın da ivaz vererek, anlaşarak yaptığı akit. Sayışma. Bir şeyi diğer bir şeye bedel, ivaz olarak vermek. Aslı olmadığı halde menfaat celbi için hususi bir surette müzakere ile yapılan hileli iş. Yapmacık
MUÂVAZATEN : Turkish Risale
Değiş yapma ile. İki tarafın da rızası dâhilinde değiştirme ile. * Hileli, dalavereli
MUÇİNE : Turkish Risale
f. Cımbız
MUÎD : Turkish Risale
Yardımcı. Mubassır. * Dersi iade eden, tekrar ettiren. Muallim yardımcısı. * Geri çevirtici. * Bir şeyi âdet edinmiş olan. * Tecrübeli. Hâzık. * Güçlü. Kuvvetli. * Arslan. * Gazâ ve cihad eden kimse
MUÎL : Turkish Risale
Evlâd ü iyâli, yâni çoluk çocuğu çok olan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani