Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜDD : Turkish Risale

İki avuç dolusu kadar bir ölçü. Ağırlıkça da 875 gr. kadardır

MÜDDAHAR : Turkish Risale

Toplanıp saklanmış. * Biriktirilmiş

MÜDDAHİR : Turkish Risale

Biriktiren. Toplayıp saklayan

MÜDDEAYAT : Turkish Risale

İddia olunan şeyler. İddialar

MÜDDEHAR : Turkish Risale

Biriktirilmiş, yığılmış. İstif edilmiş. İddihar edilmiş

MÜDDEHİN : Turkish Risale

Güzel kokulu yağ sürünen. İdhan eden

MÜDDEHİR : Turkish Risale

Biriktirilen, toplayıp saklayan. İddihar eden

MÜDDESSİR : Turkish Risale

Örtünen, bürünen. Gizlenen. * Kur'an-ı Kerimde Peygamberimiz Resul-i Ekreme (A.S.M.) "Ey müddessir!" diye hitâb vardır

MÜDDESSİR SURESİ : Turkish Risale

Kur'an-ı Kerim'in
Suresi olup, Mekkîdir

MÜDDET : Turkish Risale

Belli ve muayyen vakit

MÜDDET-İ MA'LUME : Turkish Risale

Malum olan ve bilinen zaman

MÜDDET-İ MEDİDE : Turkish Risale

Uzun zaman, uzun müddet

MÜDDET-İ SEFER : Turkish Risale

Orta hâlli bir gidiş ile üç günlük yol, mesâfe

MÜDDET-İ İDDET : Turkish Risale

İddet müddeti. (Bak: İddet)

MÜDDEÂ : Turkish Risale

İddia olunan. Dâvâ olunan şey. Asılsız iddia edilen

MÜDDEÂ ALEYH : Turkish Risale

Aleyhinde dâvâ açılan

MÜDDEÂ BİH : Turkish Risale

Dâvâcının dâvâ ettiği, dâvâya sebeb olan şey

MÜDDEÎ : Turkish Risale

İddia eden. İddiacı. Davacı. * Bir hükümde ayak direyen. Hak olduğunu veya herhangi hakkın zayi olduğunu dâvâ eden. * İnatçı, muannid

MÜDDEİ-Yİ UMUMÎ : Turkish Risale

Milletin umum haklarını korumak üzere muhakemede hazır bulunan vazifeli, hukuk tahsilini bitirmiş hükümet memuru. Adliye bakanlığına bağlı, icra kuvvetini birlik halinde temsil eylemek üzere teşekkül eden, adlî idare makamında bulunan şahıs. Savcı

MÜDE'AS : Turkish Risale

Kırda Arabların ekmek pişirdikleri tennur. * Sıcak kül döküp üstünde et pişirilen yer

MÜDEBBAG : Turkish Risale

Tabaklanmış, dibâgat olunmuş

MÜDEBBER : Turkish Risale

(Dübur. dan) Azat olması efendisinin ölümüne bağlı bulunan köle. * Düşünce ile hareket edilmiş.,

MÜDEBBİR : Turkish Risale

Evvelden düşünüp işleri ona göre ayarlayan. Her şeyin evvelden tedbirini yapan, gören. * İlmi ile her şeyin akibetini ihâta edip ona göre hikmetle iş yapan Allah (C.C.)

MÜDEBBİR-İ HAKÎM : Turkish Risale

Hikmetle tedbir eden. Her işini çok hikmet ve tedbirle yapan. Cenab-ı Hak.(Evet, hiçten birden hârika bir gürültü ile cevvi konuşturmak ve fevkalâde bir nur ve nar ile zulmetli cevvi ışıkla doldurmak ve dağvâri, pamukmisâl ve dolu ve kar ve su tulumbası hükmünde olan bulutları ateşlendirmek gibi hikmetli ve garâbetli vaziyetlerle baş aşağı, gafil insanın başına tokmak gibi vuruyor. "Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen faal ve kudretli bir zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi bu hâdiseler de başı boş olamazlar, her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar" diye ihtar ediyorlar. Ş.)

MÜDEBBİRE : Turkish Risale

Azat olması, efendisinin ölümüne bağlı olan câriye