Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜDABERE : Turkish Risale

(Dübr. den) İki kişi birbirine arkalarını dönme

MÜDACA(T) : Turkish Risale

Adâvetini gizlemek, düşmanlığını belli etmemek

MÜDACENE : Turkish Risale

Horluk. * İki yüzlülük, riyâkârlık

MÜDAFAA : Turkish Risale

Bir hücuma ve zarar veren bir harekete karşı durmak. Def'etmek. Savmak. * Düşman hücumunu men'etmek. * Mahkemede: İddiacının dâvasını def' edecek bir surette bir iddia dermeyân etmek, beyânatta bulunmak

MÜDAFAA-İ MİLLİYE : Turkish Risale

Milli müdafaa, milli savunma

MÜDAFAA-İ NEFS : Turkish Risale

Kendini koruma. Nefsini müdafaa etme

MÜDAFAAT : Turkish Risale

Müdafaalar. Karşı hücuma mukabil müteaddit def'edici hareketler. Savunmalar

MÜDAFAATEN : Turkish Risale

Müdafaa ve korunma suretiyle

MÜDAFİ' : Turkish Risale

Müdafaa eden. Koruyan. Def eden

MÜDAFİ-İ NEFS : Turkish Risale

Kendini koruyan, kendini müdafaa eden

MÜDAFİÎN : Turkish Risale

(Müdafi'. C.) Müdafaa edenler, savunanlar, koruyanlar

MÜDAHALAT : Turkish Risale

(Müdahale. C.) Müdahaleler, karışmalar, araya girmeler

MÜDAHALE : Turkish Risale

İşlere ve lüzumlu hallere, icabettiği için karışmak. Zararlı bir hal var ise, işe karışıp zararın def'ine çalışmak. * Araya girme. Sokulma

MÜDAHENE : Turkish Risale

Dalkavukluk. Menfaat beklediği bir kimseyi yüzüne karşı medhetmek. Koltuklamak. Bir kimsenin yüzüne karşı iyi görünmek. Münâfıklık

MÜDAHENE-KÂR : Turkish Risale

F. Dalkavuk, koltukçu

MÜDAHERE : Turkish Risale

Çekinmeden ve sakınmadan mukavele yapma

MÜDAHHAN : Turkish Risale

(Duhan. dan) Dumanlı, tütmüş

MÜDAHHAR : Turkish Risale

İddihar olunmuş, yığılmış. (Bak: Müddehar)

MÜDAHHİR : Turkish Risale

İddihar eden, yığan

MÜDAHMES : Turkish Risale

Gizli, saklı

MÜDAHİL : Turkish Risale

Dâhil olan. İçeri giren. El atan. Müdahale eden. Karışan

MÜDAHİLAN : Turkish Risale

(Müdahil. C.) Karışanlar. Müdahil olanlar

MÜDAHİLÎN : Turkish Risale

(Müdahil. C.) Müdahil olanlar, karışanlar, dâhil olan kimseler

MÜDAHİN : Turkish Risale

Dalkavuk. Yüze gülen. Birisini yalandan yüzüne karşı medheden. Menfaat koparmak için dostluk eden

MÜDAKEE : Turkish Risale

Kalabalık, izdiham, müzahame