Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜCENNEB : Turkish Risale

Devesi doğurmayan kişi

MÜCENNEBE : Turkish Risale

Savaşçı asker, harpçi asker

MÜCENNED : Turkish Risale

(Mücennet) Sıralanmış asker, saf bağlamış neferler

MÜCENNİBE : Turkish Risale

Her nesnenin iki tarafından birisi

MÜCERDELE : Turkish Risale

Parçalanmış

MÜCERREB : Turkish Risale

Tecrübe olunmuş. Sınanmış. Denemesi yapılmış. Ahvâl ve tavırları tecrübe edilmiş. * Makbul

MÜCERREBÂN : Turkish Risale

(Mücerreb. C.) Denenmiş ve tecrübe olunmuşlar. Sınanmış olanlar

MÜCERREBÂT : Turkish Risale

(Mücerreb. C.) Tecrübe olunmuş ve denenmiş şeyler

MÜCERREBÂT-I YAKÎNİYYE : Turkish Risale

İyice edinilmiş tecrübeler

MÜCERRED : Turkish Risale

(C.: Mücerredât) Yalnız, tek. * Hâlis, saf, katışıksız, karışık olmayan. Tek başına. * Çıplak, soyulmuş. * Tek başına yaşayan, evlenmemiş, bekâr. * Edb: Kur'ân yazısında noktasız harflerle yazılı mensur veya manzume. Bu şekil yazıya mahzuf veya mühmel de denir. * Fls: Müşahhas olmayan. Vücuda gelmiş eşya ve ef'âlin şekil ve suretlerinden ayrı olarak düşünülen her keyfiyet ve mefhuma veya nisbet mefhumuna denir. Bunun zıddı müşahhasıdır ki, eşyanın bütün vasıfları ile zihinde husulüdür. (Bak: Mücahede
Tecerrüd)

MÜCERREDÂT : Turkish Risale

(Mücerred. C.) Mücerred mefhumlar. Mücerredler

MÜCERREDÂT-I SIRFE : Turkish Risale

Mücerredin ta kendisi, en mücerred olan

MÜCERREME : Turkish Risale

Tamam manasına gelir bir isimdir. Meselâ: Sene-i mücerreme, sene-i tâmme demektir

MÜCERRESE : Turkish Risale

Defalarca binilmeye alışmış ve sınanmış olan deve

MÜCERRİB : Turkish Risale

Tecrübe eden. Deneyen. Sınayan

MÜCERRİBÂN : Turkish Risale

(Mücerribîn) (Mücerrib. C.) Deneyenler, sınayanlar, tecrübe edenler

MÜCESSELE : Turkish Risale

Zayıf kadın

MÜCESSEM(E) : Turkish Risale

Cismi olan. Dış duygularımızla bilinip varlığından haberdar olduğumuz şey. Varlığı görünen. Cisimlenmiş olan. Bir şekli gösteren. Uzunluğu, genişliği ve kalınlığı olan cisim. Şekillenmiş

MÜCESSEMAT : Turkish Risale

(Mücesseme. C.) (Cisim. den) Katı nesneler, cisimler.* Geometrik cisimler. Üç boyutlu geometri cisimleri

MÜCESSİME : Turkish Risale

(Bak: Müşebbihe)

MÜCEVHER : Turkish Risale

Cevher ile süslenmiş. Elmaslı. Çok kıymetli. * Mc: Kıymetli fikir veya söz. * Edb: Yalnız noktalı olan harfleri, ebced hesabına göre sayıldığı zaman, tarih çıkan beyt veya mısra

MÜCEVHERÂT : Turkish Risale

(Mücevher. C.) Kıymetli taşlar. Mücevherler. Süs ve zinet için kullanılan kıymetli şeyler

MÜCEVVEF : Turkish Risale

(Cevf. den) Kovuk, içi boş şey. İçi oyuk

MÜCEVVER : Turkish Risale

(Cevr. den) Zor ve sıkı altında bulundurulmuş

MÜCEVVEZ : Turkish Risale

(Cevaz. dan) Câiz görülüp izin verilmiş