Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
MÜSAFİRÎN : Turkish Risale

(Müsafir. C.) (Sefer. den) Misafirler, konuklar. Yolcular

MÜSAG : Turkish Risale

(İsâga. C.) Kalıba dökülmüş, akıtılmış olan

MÜSAGSAG : Turkish Risale

Konuştuğu zaman dişleri ağzından hareket edip ızdırap çektiğinden sözü anlaşılmayan kimse

MÜSAHELE : Turkish Risale

İşi sıkı tutmayıp gevşeklik göstermek. Kolaylaştırarak, kıymet vermiyerek tutmak

MÜSAHELEKÂR : Turkish Risale

f. Kolaylık gösteren. * Kolay sanan

MÜSAHEME : Turkish Risale

Kur'a çekme

MÜSAHERE : Turkish Risale

(Müsâheret) Geceleyin uyanık durma, uyumama

MÜSAHHAN : Turkish Risale

(Suhunet. den) Isıtılmış, teshin edilmiş, kızdırılmış

MÜSAHHAR : Turkish Risale

(Sihr. den) Büyülenmiş, büyü ile aldatılmış, kendisine sihir yapılmış

MÜSAHHİR : Turkish Risale

Teshir eden, zapteden. İstediği gibi hareket ettiren ve kullanan

MÜSAHİL : Turkish Risale

Müsâhele eden. İşi sıkı tutmayıp gevşeklik gösteren

MÜSAHİM : Turkish Risale

Kur'a çeken, kur'a atan

MÜSAKAT : Turkish Risale

(Ka, uzun okunur) Meyvesinin bir kısmını almak şartiyle bir bağı veya ağaçları bir kimseye verme

MÜSAKATA : Turkish Risale

Düşürme. Peyderpey düşürme

MÜSAKE : Turkish Risale

Bahillik

MÜSAKKAF : Turkish Risale

(C.: Müsakkafât) (Sakf. dan) Üstü dam veya tavanla örtülmüş. Tavanı veya damı olan

MÜSAKKAL : Turkish Risale

Ağırlaştırılmış. Sakilleştirilmiş

MÜSAKKIL : Turkish Risale

(Siklet. den) Ağırlaştıran, sakil eden

MÜSAKKİB : Turkish Risale

(Sakb. dan) Delen, delici, teskib eden

MÜSAL : Turkish Risale

Sakal

MÜSALAHA : Turkish Risale

(Sulh. dan) Barışma. Anlaşma. Güvenlik

MÜSALAHANÂME : Turkish Risale

f. Barış antlaşması

MÜSALEBE : Turkish Risale

Talan, yağma

MÜSALEFE : Turkish Risale

(Müsâlefet) Birine refakat etme, yol arkadaşı olma. * İleride ve önde bulunma. * Biriyle birlikte seyretme

MÜSALEME(T) : Turkish Risale

İki taraf arasında barışıklık, barış içinde olmak, sulh