Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LEKA' : Turkish Risale

(Lek'â)
Yaramaz, hakire kadın

LEKALİK : Turkish Risale

(Laklak. C.) Leylekler

LEKANET : Turkish Risale

Zeki ve anlayışlı olma

LEKE : Turkish Risale

t. Benek. Kir izi. * Kusur

LEKED : Turkish Risale

f. Çifte, tepme

LEKEDAR : Turkish Risale

f. Lekeli, ayıplanmış. * Pislenmiş. * İttiham edilmiş

LEKEDHAR : Turkish Risale

f. Çifte yiyen

LEKEDKUB : Turkish Risale

f. Çifte yiyen. Hayvanların ayakları altında ezilen

LEKEDZEDE : Turkish Risale

f. Çifte yiyen

LEKEDZEN : Turkish Risale

f. Tepme veya çifte vuran. Çifte atan

LEKEN : Turkish Risale

(C.: Elkân) Leğen

LEKLEKE : Turkish Risale

Yoğun gövdeli ve şişman olmak, etli olmak

LEKM : Turkish Risale

Yumrukla vurmak

LEKZ : Turkish Risale

Vurmak

LEKÎF : Turkish Risale

Dolu havuz

LEKÎK : Turkish Risale

(C.: Likâk) Zayıf ağaç. * Kemik aralarında olan et

LEKÎTA : Turkish Risale

(Bak: Lakita)

LEKİ' : Turkish Risale

Hor ve hakir kimse

LEM : Turkish Risale

(Arabçada cezm harfidir) Muzari fiilinin başına getirilirse, nefyeder, cezmeder, sâkin okutur. "Gelir" fiilini "gelmedi" yaptığı gibi. (Bak: Lem-yezel)

LEM' : Turkish Risale

Parıldama, parlama. Parlayış

LEM'A : Turkish Risale

(C.: Lemâat) Parlamak. Şimşek gibi çakmak. Güneş ve yıldız gibi parlamak. * El ile veya elbise gibi bir şeyle işaret etmek

LEM'A-NİSAR : Turkish Risale

Parlaklık saçan

LEM'A-PAŞ : Turkish Risale

f. Parıldayan, parlayan

LEM'A-RİZ : Turkish Risale

f. Parlayan, parıldayan

LEM-YEZEL : Turkish Risale

Zâil olmaz, bâki, zeval bulmaz. Daimî olan