Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LEM-YEZELÎ : Turkish Risale

Devamlılık, bâkilik, zeval bulmazlık

LEMEAN : Turkish Risale

Parlama, parıldama

LEMEAT : Turkish Risale

(Lem'a. C.) Parlayışlar, parıltılar

LEMEAT-I MÜTEFERRİKA : Turkish Risale

Muhtelif, parça parça olan parlayışlar

LEMEAT-I İ'CAZİYE : Turkish Risale

İ'caza dair lem'alar. İ'caz, insanları âciz bırakma, hayrete düşürme parıltıları

LEMEAT-I ŞEMS : Turkish Risale

Güneşin parıltıları

LEMEHAT : Turkish Risale

(Lemha. C.) Bir defa göz atmalar. * Parıltılar, çakmalar

LEMEM : Turkish Risale

Günaha yakın olmak. * Küçük günahlar. * Delilik, cünun. * Musibete yakın olmak

LEMH : Turkish Risale

Göz atma, bir defa bakış. * Parlama, parıltı

LEMH-İ BASAR : Turkish Risale

(Lemhat-ül basar) Göz atma. Bakma. Çabuk bir bakış. * Çok az bir zaman

LEMHA : Turkish Risale

Bir göz atmak. * Şimşeğin bir defa çakışı

LEMHA-İ BASAR : Turkish Risale

Pek az bir zaman. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman

LEMK : Turkish Risale

Yazmak. * Bozmak, mahvetmek. * Vurmak

LEMLEME : Turkish Risale

Bir şeyi evvel yapmak

LEMM : Turkish Risale

Parça parça şeyleri toplamak, cem' etmek. * Islâh etmek. * Bulduğu şeyi, haram helâl demeyip yemek. * Şiddet ve meşakkat. * Az şey. * Konmak. Nâzil olmak

LEMMA : Turkish Risale

(Harf-i cerdendir) Vaktâki, o zaman (mânâsındadır.) İstisna için: "İllâ" yerinde de olur

LEMME : Turkish Risale

(C.: Lemmât) şiddet. Meşakkat, zorluk. * Az şey

LEMS : Turkish Risale

Dokunmak, el ile tutmak, ellemek, yapışmak. * Beş duygudan biri, dokunma duygusu

LEMSA : Turkish Risale

Pürüzsüz, düz

LEMSÎ : Turkish Risale

Hissedilmeğe, dokunma ile duymağa ait ve müteallik

LEMSİYET : Turkish Risale

Bir cisme veya bir mâdene parmakla dokunmaktan gelen his

LEMY : Turkish Risale

Dudak içinde olan siyahlık

LEMZ : Turkish Risale

Ayıplamak. Dil ile tân etmek

LEMZE : Turkish Risale

Göz veya kaşla işaret etmek

LEMÎS : Turkish Risale

Câriye ismi