Turkish Risale
LEYTAN : Turkish Risale
şeytan
LEYTE : Turkish Risale
"Keşke olsa idi. Ne olaydı" meâlinde olan huruf-u müşebbeh bir fiildir. İsimlerini nasbeder, (yâni, üstün okutur), haberini ref'eder (yâni ötre okutur). (Bak: İnne)
LEYY : Turkish Risale
Def'etmek, kovmak. * Harcamak, sarfetmek. * İlaç yapmak. * Aciz olmak. * Bir nesneyi dürüp boğazına tıkmak
LEYYA : Turkish Risale
Sudan uzak olan yer
LEYYAN : Turkish Risale
Def'etmek, kovmak. * Sonraya bırakmak, tehir etmek
LEYYİN : Turkish Risale
Yumuşak. Mülâyim. Hafif. Yavaş olan
LEYYİN-ÜL CÂNİB : Turkish Risale
Görüşülmesi kolay, mütevâzi, kibirsiz kimse. Kanı sıcak insan
LEZ' : Turkish Risale
Davarı iyi gütmek
LEZA : Turkish Risale
(Bak: Lazâ)
LEZAM : Turkish Risale
Lâzım ve gerekli olma. * Hiç ayrılmama
LEZAİZ : Turkish Risale
Lezzetler. Zevk duyulan, eğlendirici, hoşa giden şeyler.(Lezaiz çağırdıkça, "Sanki yedim" demeli, "Sanki yedim"i düstur yapan sanki yedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi; yemedi. M.)
LEZAİZ-İ DÜNYEVİYE : Turkish Risale
Dünyâ lezzetleri ve zevkleri
LEZBE : Turkish Risale
(C: Lezbât) Şiddet. * Kıtlık
LEZC : Turkish Risale
Yapıştırma. Yapışmak. Sıvanıp yapışmak
LEZC (LÜZUCE) : Turkish Risale
Kaypak olmak. * Çekilip uzamak
LEZEN : Turkish Risale
Şiddet. * Darlık. * Halkın kuyu veya ırmak kenarında kalabalık meydana getirmesi
LEZEZ : Turkish Risale
Yapışmak
LEZK : Turkish Risale
Bir şeyin diğer bir şeye vasıl olması
LEZLAZ : Turkish Risale
Kurt. (Canavar)
LEZN : Turkish Risale
Darlık. Şiddet. Sıkıntı
LEZZ : Turkish Risale
Bağlamak
LEZZAT : Turkish Risale
(Lezzet. C.) Tatlılıklar. Lezzetler. Tadı hoş ve güzel olan şeyler
LEZZAZ(E) : Turkish Risale
Lezzetli, tatlı, leziz
LEZZET : Turkish Risale
(C.: Lezzât) Tad, çeşni. Hoş ve güzel olan şey.(Dünyanın âkıbeti ne olursa olsun, lezaizi terketmek evlâdır. Çünki, âkıbetin ya saadettir, saadet ise şu fâni lezaizin terkiyle olur. Veya şekavettir. Ölüm ve idam intizarında bulunan bir adam, sehpanın tezyin ve süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi? Dünyasının âkıbetini küfür sâikasiyle adem-i mutlak olduğunu tevehhüm eden adam için de terk-i lezaiz evlâdır. Çünki, o lezaizin zevaliyle vukua gelen hususi ve mukayyed ademlerden adem-i mutlakın elîm elemleri her dakikada hissediliyor. Bu gibi lezzetler, o elemlere galebe edemez. M.N.)
LEZZET-YÂB : Turkish Risale
f. Lezzet bulan, tad bulan, lezzetlenen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani