Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Risale

Turkish Risale
LİHAM : Turkish Risale

Lehimleme. * Lehim. * (Lahm. C.) Etler

LİHAT (LEHÂT) : Turkish Risale

(C: Lehâ-Lehevât-Leheyât-Lihâ') Boğaz ağzında olan dilcik

LİHAZ : Turkish Risale

Düşünme, mülâhaza etme. * Riâyet etme, uyma. Söylenen sözü kabul edip yerine getirme

LİHAZA : Turkish Risale

Bundan dolayı, buna binaen, bunun için

LİHEVÎ : Turkish Risale

Lihye ile alâkalı. Sakala ait, sakalla alâkalı

LİHYANÎ : Turkish Risale

Uzun ve kaba sakallı olan

LİHYE : Turkish Risale

Sakal

LİHYE-İ ŞERİF : Turkish Risale

Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) âit sakaldan bazıları. Sakal-ı Şerif. (Lihye-i Şerife hakkındaki suali münasebetiyle diyorum ki: Hadisçe sabittir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Lihye-i Saadetinden düşen saçların taneleri mahduttur. Otuz kırk tane veya elli altmış tane gibi az bir miktarda iken, binler yerde Lihye-i Saadetin saçları bulunması, beni bir zaman çok düşündürdü. O vakit hatırıma gelmiş ki: Lihye-i Saadet, yalnız Lihye-i Şerif'in saçlarından ibaret değil, belki re's-i mübarekinin traş oldukça hiçbir şeyini kaybetmiyen Sahabeler, o nurlu ve mübarek ve daimî yaşayacak saçları muhafaza etmişler. Onlar binlerdir. Şimdiki mevcuda müsavi gelebilirler. Yine o vakit hâtırıma geldi ki: Acaba her câmide bulunan, sened-i sahih ile bu saç Hazret-i Risalet'in saçı olduğu sabit midir ki, ona karşı ziyaret mâkul olabilsin? Birden hâtıra geldi ki: O saçların ziyareti, vesiledir. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a karşı salâvat getirmeye sebeb ve bir hürmet ve muhabbete medardır. Vesilelik ciheti o şeyin zâtına bakmaz, vesilelik cihetine bakar. Onun için eğer bir saç hakiki olarak Lihye-i Saadet'ten olmazsa, madem zâhir hale göre öyle telâkki edilmiş ve o vesilelik vazifesini yapıyor ve hürmete ve teveccühe ve salâvata vesile oluyor; kat'i sened ile o saçın zâtını teşhis ve tâyin lâzım değildir. Yalnız, aksine kat'i delil olmasın, yeter. Çünki: Telâkkiyat-ı âmme ve kabul-ü ümmet, bir nevi hüccet hükmüne geçer. Bazı ehl-i takva böyle işlerde, ya takva veya ihtiyat veya azimet noktasında ilişseler de, hususi ilişirler. Bid'a da deseler, bid'a-i hasene nev'inde dâhildir. Çünki: Vesile-i salâvattır. L.)

LİHYEDÂR : Turkish Risale

f. Sakallı

LİHİKMETİN : Turkish Risale

Bir hikmete mebni olarak. Bir hikmetten dolayı

LİKA : Turkish Risale

Kavuşmak. Rast gelip buluşmak. Görüşmek. Yalnız görüşmek. * Yüz, sima, çehre

LİKA-YI ÂFÂK : Turkish Risale

Sema. Gökyüzü

LİKAF : Turkish Risale

Semer, palan

LİKAH : Turkish Risale

(Lükuh. C.) Süt veren dişi develer

LİKAM : Turkish Risale

f. Hayvanın ağzına takılan gem. Dizgin

LİKAT : Turkish Risale

Tarlada kalan başakları toplama. * Hizada olma

LİKAULLAH : Turkish Risale

Allah'a kavuşmak. * Kıyamet günü, Cennet'te Allah'ı görmek

LİKHA : Turkish Risale

Yeni doğurmuş ve sağılır deve

LİL-MÜTTEKÎN : Turkish Risale

Müttekiler için

LİLLAHİ : Turkish Risale

Allah için. Allah yoluna. Allah aşkına

LİLLÂHİ-L HAMD : Turkish Risale

Ne kadar hamd ve şükürler varsa ve olmuşsa, cümlesi Allaha mahsustur, ona gider, ona âittir. (Bak: Hamd)

LİM. SUHAN-VER : Turkish Risale

Edip, şâir

LİMA-YÜRİD : Turkish Risale

(Bak: Fa'al)

LİME : Turkish Risale

f. Parça, uzun dilim

LİME LİME : Turkish Risale

Parça parça